Bu kadınlar arasında insan hakları avukatı Amal Clooney, sinema yıldızı America Ferrera, feminist Gloria Steinem, eski ABD First Lady’si Michelle Obama, güzellik şirketi sahibi Huda Kattan ve Ballon d’Or ödüllü futbolcu Aitana Bonmatí ve yapay zeka (AI) uzmanı Timnit Gebru gibi isimler yer alıyor.
Aşırı sıcaklar, orman yangınları, sel ve diğer doğal afetlerin manşetlerden düşmediği bir yılda, iklim değişikliğiyle mücadele ve etkilerine uyum sağlamak için harekete geçen kadınlar listede öne çıkıyor.
BBC’nin 100 Kadın listesinde, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP28 öncesinde 28 İklim Öncüsüne yer veriliyor.

ABD’deki Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) doçent olan Canan Dağdeviren kısa bir süre önce meme kanserinin ultrasonla erken teşhisi için giyilebilir ‘elektronik sütyen’ icat etti.
Düzenli kanser taraması yaptırmasına rağmen 49 yaşında geç evre meme kanseri teşhisi konan ve altı ay sonra hayatını kaybeden teyzesinden esinlendi.
Dağdeviren, teyzesinin başucunda, sütyen içine yerleştirilebilecek ve yüksek meme kanseri riski taşıyan bireylerin daha sık taranmasını sağlayacak bir teşhis cihazının kaba şemasını çizdi. Bu teknoloji potansiyel olarak milyonlarca hayat kurtarabilir.
CANAN DAĞDEVİREN KİMDİR?
Canan Dağdeviren, 1985 yılında İstanbul’da doğdu, aslen Sivas İmranlı’lıdır. İlk ve orta eğitimini Kocaeli’de tamamladı. 2007’de Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünden mezun oldu.
Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği programındaki yüksek lisans eğitimini 2009’da tamamlayan Canan Dağdeviren, aynı yıl Fulbright bursu kazanarak UIUC’da Malzeme Bilimi ve Mühendisliği bölümünde doktora eğitimine başladı. Bu süreçte esnek ve katlanabilir, deri üstüne yapıştırılabilir veya giyilebilir elektronik aletler üzerine çalışmalar yaptı.
Doktora derecesini Aralık 2014’te aldı. Medikal teknoloji alanında çalışarak pilsiz çalışan giyilebilir bir kalp çipi (PZT MEH) ve cilt kanserini teşhis eden bir cihaz geliştirdi. Forbes’in 30 Yaş Altı Bilim İnsanı listesinde de yer aldı.
Canan Dağdeviren, bilime olan merakında iki dönüm noktası olduğunu belirtmektedir. Bunlardan ilki babasının kendisine Marie Curie hakkında hediye ettiği bir kitap, ikincisi ise Erdal İnönü’den bizzat aldığı Anılar ve Düşünceler adlı eserdir.
Özellikle Erdal İnönü ile tanışmasının lisedeki alan seçiminde etkili olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca motivasyonunun düşük olduğu zamanlarda Mustafa Kemal Atatürk’ten ilham aldığını da bir demecinde açıklamıştır.