Sivas Ethembey Parkı önünde toplanan sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile vatandaşlar, arama noktasından geçerek alana alındı.
Grup, daha sonra sloganlar eşliğinde Mevlana Caddesi’ndeki miting alanına yürüdü.
Burada gerçekleştirilen kutlamalarda, konuşmaların ardından alanda bulunanlar müzik eşliğinde sağanak altında halay çekti.
Sendikalar, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, dernekler ve çok sayıda yurttaşın katıldığı yürüyüş boyunca “İş Ekmek Özgürlük”, “Faşizme Ölüm Halka Hürriyet”, “Direne Direne Kazanacağız”, “Zam Zulüm İşkence İşte AKP”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Jin Jiyan Azadi”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganları atıldı.

Emek ve Demokrasi Derneği Başkanı Köksal Tek: “Selam olsun, emeğinin ve haysiyetinin hakkını koruyanlara!”
Emek ve Demokrasi Derneği Başkanı Köksal Tek, yaptığı konuşmada şunları vurguladı;
Dünyayı emekleriyle var eden, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya için mücadele eden bütün işçilerin 1 Mayıs Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü’nü kutluyorum.
Tarihin; kitapta yazılmayan, hiçbir yerde okuyamayacağımız çok özgün bir dönemindeyiz.
İşçi sınıfı ve ezilenlerin tarih boyunca mücadele ederek, bedeller ödeyerek kazandığı hakları bir bir ellerinden alınırken, işçiler iş cinayetleri, taşeronlaştırma, güvencesizlik ve yoksulluk koşullarında köleleştirilirken, gençlerin hayatı işsizlik ve geleceksizlikle kuşatılmışken, kadınlar erkek şiddeti ile her gün öldürülürken, emekliler yaşamak için sadakaya muhtaç bırakılırken emekçi halkımız şimdi temel yurttaşlık haklarına saldırılmasına karşı tekrar sokakları yurt ediniyor. Memleketin her bir köşesine yayılan halk isyanı egemenlerin kabusu oluyor.
Yaşadığımız bu zor günler, alın teriyle yaşayanların çıkarlarının ve düşmanlarının tek olduğunu, bir kez daha bize gösteriyor.
Bu meydanlarda, bizden önce ölenlere olan borcumuzu bir güç yaratmadan ödeyemeyiz. Bir güç olmadan bir hiçsin. Her şeyimizle oynuyorlar, her şeyimizle alay ediyorlar, daha fazla bölmeye çalışıyorlar.
CHP’ye ve İmamoğlu’na yapılan saray destekli yargı darbesinin motivasyonu da Erdoğan’ın muhalefette gördüğü dağınıklığı, sert vurursa tamamen parçalayacağı düşüncesidir. Bunun kısmen boşa düşmesinin nedeni, geniş tabanlı tepkiselliğin bir halk hareketine dönüşmesidir.
Bu halk hareketi hem muhalefeti dikleştirmiş, hem de devlet içindeki gidişattan rahatsız olan kesimleri cesaretlendirmiştir.
Fakat halk hareketi ne İmamoğlu’yla, ne de şimdi tepiştiğini gördüğümüz devlet klikleri ile sınırlı değildir. İktidar ile meselemiz İmamoğlu olayının çok ötesindedir.
Milyonlarca insan, sadece yoksul olmanın değil, ülkenin tepesine çöreklenmiş bir kesimin “iç sömürgesi” haline gelmenin de öfkesini yaşıyor. Bu öfke her geçen gün büyüyor.
Türkiye’de bu iç sömürge rejiminin, halka kin kusan azgın bir azınlığın, onun uşaklığını yapan aşağılık kalemlerin, emeğimizden başka hiçbir şeye sahip olmayan bizleri, akla hayale gelmeyen iftiralarla yaftalayıp kendisini gariban diye pazarlayan, ama yalılarda, yatlarda, rezidanslarda ve milyarlık ihalelerde, rüşvetlerde, torpillerde adı geçen, bir grup faşist elitin tutunduğu koltuk şu anda salıncak gibi sallanıyor. Bu koltuğu sallayıp sarsan gücün haklılığı da sahip olduğu, elinde kalan tek şeyden, yani emeğinden ve haysiyetinden geliyor.
Sınıf mücadelesi tam da böyle bir şeydir. Emeğinin ve haysiyetinin hakkını aynı anda koruyan milyonların kavgasının adıdır sınıf mücadelesi.
Bize düşen; atalarımızın, dedelerimizin isyan geleneklerine ve bilimsel geleneklere sırtımızı yaslamak ve aklımızı, yüreğimizi, bileğimizi birleştirerek örgütlü bir biçimde bu sınıf mücadelesine katkı sunmaktır.
Selam olsun, bu mücadeleye katkı sunanlara.
Selam olsun Selçuk Kozağaçlı’ya, selam olsun Can Atalay’a, selam olsun Ekrem İmamoğlu’na!
Selam olsun tüm siyasi tutsaklara!
Ve selam olsun, emeğinin ve haysiyetinin hakkını koruyanlara!
KESK Şubeler Platformu dönem sözcüsü Ses Şube Eş Başkanı, Eğitim Sen, SES, CHP, EMEP, SOL Parti, Halkevleri, Emek ve Demokrasi Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, BTS, ADD, Dev Sağlık İş adına yapılan konuşmalardan sonra müzik dinletisi ve çekilen halayla miting sona erdi.
