İlk olarak 1908 yılında, Avrupa’nın ve Osmanlı’nın içinden geçmekte olduğu kaotik zaman diliminde adını duyuran eğitimci örgütlülüğü, tam 116 yıldır farklı isimlerle de olsa varlığını sürdürmekte, bu örgütlülüğün günümüzdeki temsilcisi olarak Eğitim Sen, resmi kuruluş tarihinden itibaren, 23 Ocak 1995’ten bugüne dek bayrağı onurla yükseltmektedir.

IRKÇI, GERİCİ EĞİTİM ANLAYIŞINI REDDEDİYORUZ
Eğitim Sen Sivas Şube Başkanı İbrahim Kılıç açıklamasında, “Farklı zamanlarda ve farklı yol ve yöntemlerle dayatılan ırkçı, gerici eğitim anlayışı ve buna uygun uygulamaları reddediyor, bu konudaki mücadelemizde kararlı olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Çünkü bu mücadele, bilimselliğin ışığında, modern dünya ile entegre olma mücadelesidir. Çünkü bu mücadele, dünyanın farklı farklı coğrafyalarında ve farklı toplumlarında da benzer şekilde sürdürülen antidemokratik uygulamaları doğru analiz etme ve çözüm pratiği geliştirme mücadelesidir” ifadelerini kullandı.

Eğitim Sen Sivas Şube Başkanı İbrahim Kılıç açıklamasının tamamı şöyle,
“Laik, Demokratik ve Kamusal Eğitim ile Özgür Bilim” idealinden taviz vermeksizin mücadelesine devam eden Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Sivas Şubesi adına, herkesi saygıyla selamlıyorum.
İlk olarak 1908 yılında, Avrupa’nın ve Osmanlı’nın içinden geçmekte olduğu kaotik zaman diliminde adını duyuran eğitimci örgütlülüğü, tam 116 yıldır farklı isimlerle de olsa varlığını sürdürmekte, bu örgütlülüğün günümüzdeki temsilcisi olarak Eğitim Sen, resmi kuruluş tarihinden itibaren, 23 Ocak 1995’ten bugüne dek bayrağı onurla yükseltmektedir.
Bu mücadele pratiği ile Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin eğitimde ve toplumsal yaşamda oluşturulmak istenen karanlığı yırtan fiili mücadele kararlılığı ile, Türkiye’nin genel dokusu ve uluslararası kıstaslara azami sadık kalarak yoluna yürümektedir. Bu anlamda, okullarda, üniversitelerde, tek tek işyerlerinde ve alanlarda, meydanlarda, yaşamın her alanında dostluğu, dayanışmayı ve umudu büyütmeye devam etme kararlılığımızdan zerre kadar taviz vermedik, vermeyeceğiz. Farklı zamanlarda ve farklı yol ve yöntemlerle dayatılan ırkçı, gerici eğitim anlayışı ve buna uygun uygulamaları reddediyor, bu konudaki mücadelemizde kararlı olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Çünkü bu mücadele, bilimselliğin ışığında, modern dünya ile entegre olma mücadelesidir. Çünkü bu mücadele, dünyanın farklı farklı coğrafyalarında ve farklı toplumlarında da benzer şekilde sürdürülen antidemokratik uygulamaları doğru analiz etme ve çözüm pratiği geliştirme mücadelesidir.
Bizim mücadelemiz aynı zamanda, düşünceyi ifade ve örgütlenme özgürlüğünün sağlanması, farklı kimlik ve kültürlerin kendilerini özgürce ifade edebildiği ve kamusal alanda kendisini temsil edebildiği gerçek anlamda laik ve demokratik bir Türkiye yaratılması mücadelesidir. Eğitim ve bilim emekçilerinin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmasına, eğitimde yaşanan dinselleşme uygulamalarına, eğitim ve yükseköğretim hizmetlerinin adım adım ticarileştirilmesine karşı herkes için eşit, parasız, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim mücadelemiz kararlılıkla sürecektir. Gerek ekonomik ve demokratik haklarımız gerekse örgütlü mücadelemiz açısından ülke tarihinin en zorlu dönemlerinden birini yaşadığımız bugünlerde, sendikamızın burada bulunan herkesin onurlu ve direnç dolu mücadele azmine ihtiyacı vardır. Bizler bilimden, laiklikten; emek, barış, demokrasi ve özgürlükten yana eğitim ve bilim emekçileri olarak haklarımıza ve geleceğimize ne kadar sahip çıkabilirsek, iş yerlerimizde eğitim ve bilim emekçilerini ortak talepler etrafında ne kadar birleştirebilirsek o kadar güçlü ve dirençli oluruz. Sendikamızın 29. kuruluş yıldönümü vesilesiyle önümüzdeki sürecin hepimiz için daha örgütlü, daha güçlü bir mücadelenin başlangıcı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.