Yurt ve Dünya Haber
İHBAR HATTI
  • Hakkımızda
  • Reklam
  • İletişim
  • Künye
  • Gündem
  • Politika
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Kadın-LGBTİ+
  • Kent-Çevre
  • Spor
  • Emek
  • Yaşam
  • Dünya
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Yurt ve Dünya Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Ana Sayfa Battal Özkapıcı
BATTAL ÖZKAPICI YAZDI

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Battal Özkapıcı Battal Özkapıcı
3 Ekim 2025
A A
10Haber news
BU GÖNDERİYİ PAYLAŞ

Demokrasi ile eğitim arasındaki ilişkiyi sorguladığımızda, karşımıza sıradan bir bağdan çok daha derin bir ilişki ortaya çıkmaktadır.

Bu ilişkiyi ifade etmek üzere Amerikalı düşünür John Dewey’in “…demokrasi sadece bir yönetim biçimi değil, temelinde bir birlikte yaşama biçimidir; Bu yaşam biçiminin sürekliliği de vatandaşların bilinçli katılımına bağlıdır ve bu katılımı mümkün kılan tek araç ise eğitimdir. Demokrasi, nesilden nesile aktarılabilecek bir şey değildir, her yeni nesil onu yeniden kazanmalıdır ve eğitim onu kazanmanın temel aracıdır…” şeklinde ki görüş perspektifinden bakıldığında demokrasi ile eğitim arasında adete simbiyotik bir ilişki, yani birbirini var eden ve besleyen, tıpkı ikiz kardeşlerde olduğu gibi birini diğerinden ayırmak mümkün olmayan bir bağ olduğu görülür.

Peki nasıl?

Sağlıklı işleyen bir demokrasi, vatandaşların eleştirel düşünebilmesini, hakkını arayabilmesini, farklı görüşlere saygı duymasını ve bilgiyi analiz ederek akılcı kararlar verebilmesini gerektirir. Tüm bu “bilinçli vatandaşlık” becerileri ise ancak kaliteli bir eğitimle kazanılır.

Tam tersi de doğrudur, gerçek bir eğitim, ancak ifade özgürlüğünün, sorgulamanın ve özgürce tartışmanın olduğu demokratik bir ortamda filizlenebilir. Sansür ve baskının olduğu yerde eğitim, “itaatkar bireyler” yetiştirmenin aracına dönüşür.

Kısacası, bir toplumda demokrasinin sağlığını anlamak için eğitim sistemine bakmak yeterlidir. Tıpkı ikiz kardeşler gibi, birinin hasta olması diğerinin de hasta olduğunun göstergesidir.

Bu ilişkinin can damarı, yani ikiz kardeşliğin sağlam kalabilmesi ve sürekliliği için eğitimin Laik, Bilimsel ve Çağdaş bir niteliğinin olması gereklidir;

Laik eğitim, hiçbir dini inancın diğerinden üstün tutulmadığı, tüm vatandaşların eşit kabul edildiği bir zemin sunar. Demokratik bir toplumun çoğulcu yapısının temelidir,

Bilimsel eğitim, eleştirel düşünceyi ve kanıta dayalı akıl yürütmeyi öğretir. Siyasi propagandayı, yalan haberi ve komplo teorilerini gerçeklerden ayırt edebilmemizi sağlayarak, demokrasinin en büyük tehdidi olan manipülasyona karşı en güçlü panzehirdir,

Çağdaş eğitim ise durağan değil dinamik olmalıdır, evrensel insan hakları, demokratik değerler ve çoğulculukla uyumlu değişen dünyaya ve yeni sorunlara ayak uydurabilen, demokrasiyi geleceğe taşıyan bireyler yetiştirir.

Ayrıca, bu ilişkinin somut yansımasını yönetim biçimlerinin eğitimden beklentilerinde net olarak görmek mümkündür. Benzer şekilde, bir eğitim sisteminin niteliği, o ülkedeki demokratik kültürün düzeyi hakkında net bilgiler verir;

Demokratik Yönetimler: Eleştirel düşünen, sorgulayan, hak ve sorumluluklarının bilincinde, yaratıcı bireyler yetiştirmeyi amaçlar. Fırsat eşitliğine odaklanır, eğitimi temel bir hak olarak görür ve herkes için erişilebilir kılmaya çalışır.

Otoriter/Anti-Demokratik Yönetimler: İtaatkar, sorgulamayan, mevcut düzene uyumlu “tek doğruyu” benimsemiş vatandaşlar yetiştirmeyi hedefler. İdeolojik dogmalarla dolu, eleştirel düşünceyi bastıran bir müfredat ve sansür yaygındır. Eğitim, seçkin bir kesimin ayrıcalığı haline gelir.

Ülkemizde, Köy Enstitüleri “demokrasi ile eğitimin ikiz kardeşliği” fikrini somutlaştıran mükemmel ve aynı zamanda trajik bir örnektir. Bu enstitüler, laik ve bilimsel eğitimi Anadolu’nun en ücra köşelerine götürerek demokratik katılımın yolunu açmayı, sadece “okumuş” değil “yapabilen” ve sorgulayan özgür bireyler yetiştirmeyi hedefledi, “İş içinde eğitim” modeliyle eleştirel düşünceyi beslerken, kültür ve sanatı merkeze alarak yaratıcı ve özgüvenli bireyler yetiştirdi.

Ancak, bu devrimci proje köylüyü sömürüye karşı bilinçlendirmesi nedeniyle sosyal huzursuzluk yaratacağı düşüncesinde olan yani, “köylüyü kendisinin efendisi yapma” idealinden rahatsız olan statükocu güçler (ağalar, toprak sahipleri, bazı muhafazakar siyasetçiler) tarafından, “komünist yetiştirildiği dolayısıyla milli, dini ve geleneksel değerlere zarar verildiği, kız-erkeklerin birlikte eğitiminin toplumsal rollerde değişimi körüklediği savıyla eleştirildi; Hatta bu eleştirilerin aydın-sanat çevrelerinden de, örneğin Peyami Safa gibi, geldiği kayıtlarda yer alır.

Köy Enstitüleri’ne yönelik muhalefetin ardındaki gerçek dinamiği, dönemin bir milletvekiline atfedilen “Köylü okur, yazarsa benim tarlayı kim sürecek? Ben o zaman marabayı nereden bulacağım?” sözüyle özetlemek mümkündür. Bu ve benzeri söylemler ideolojik suçlamaların bir kılıf olduğunu, asıl tehdidin enstitülerin feodal sosyo-ekonomik düzeni ve iktidar ilişkilerini temelden sarsması olduğunu gösterir. Eğitilen köylü, itaatkar bir maraba olmaktan çıkıp kendi kaderinin efendisi olma yoluna girdiği için, bu düzenden çıkarı olanlar yüzünden nihayetinde 1954 yılında maalesef sonlandırdı.

Türkiye’nin demokratikleşme ve kalkınma yolundaki en büyük fırsatlarından biri böylece yitirildi.

Dünyada bu idealin başarıldığı örnekler var, Finlandiya, ezberden uzak, eleştirel düşünceyi ve yaratıcılığı merkeze alan laik eğitim sistemi sayesinde dünyanın en şeffaf ve en istikrarlı demokrasilerinden birine sahip. Kanada ise eğitime entegre ettiği çok kültürlülük ve hoşgörü politikasıyla, farklılıkların bir arada yaşayabildiği güçlü bir demokrasi inşa etti.

Demokrasi ile eğitim arasındaki ikiz kardeşlik bağı “tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan” sorusundaki gibi karşılıklı ve birbirini besleyen bir döngüdür. Yönetim biçimi eğitimin çerçevesini çizer, eğitim ise yönetimin geleceğini inşa eder. Kalıcı, sağlıklı ve istikrarlı bir demokrasi için laik, bilimsel ve çağdaş bir eğitim şarttır. Eğitimi gözden çıkarmak, demokrasinin geleceğini de gözden çıkarmak anlamına gelir. Unutmayalım, demokrasi bir miras değil, her neslin eğitim yoluyla yeniden kazanması gereken bir yaşam biçimidir.

Etiketler: demokrasieğitim
Battal Özkapıcı

Battal Özkapıcı

Ekonomist / Siyaset Bilimci / Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve ODTÜ Matematik bölümünden mezun olan Battal Özkapıcı, Ziraat Bankası'nda Müfettiş, Şube Müdürü ve Daire Başkanı olarak görev yaptı. bozkapici00@gmail.com

İlgili Gönderiler

Türkiye’nin ikilemi büyüme mi? Kalkınma mı?

Türkiye’nin ikilemi büyüme mi? Kalkınma mı?

Çınar Kuruyor mu? CHP’nin Varoluş Mücadelesi

Çınar Kuruyor mu? CHP’nin Varoluş Mücadelesi

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber Bülteni

Günlük güncellemeleri doğrudan gelen kutunuza almak için posta listemize abone olun!

Kaydolarak Hizmet Şartlarını ve Gizlilik Politikasını kabul ediyorum.

  • Trend
  • Yorumlar
  • En Son
Evlilik Cüzdanı: Mutluluk Belgesi mi, Tek Taraflı Sorumluluk mu?

Evlilik Cüzdanı: Mutluluk Belgesi mi, Tek Taraflı Sorumluluk mu?

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in kardeşinin, evli bir kadınla birlikteyken kocasına yakalandığı iddia edildi      

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in kardeşinin, evli bir kadınla birlikteyken kocasına yakalandığı iddia edildi      

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Talih oyunu değil, sistem oyunu!

Talih oyunu değil, sistem oyunu!

Manisa’da ‘ağabey’ dehşeti: Kardeşinin üzerine kaynar su döken şahıs gözaltında

Manisa’da ‘ağabey’ dehşeti: Kardeşinin üzerine kaynar su döken şahıs gözaltında

Özgür Özel’den ‘seçim’ açıklaması: Dünyanın en uzun soluklu kampanyası…

Özgür Özel’den ‘seçim’ açıklaması: Dünyanın en uzun soluklu kampanyası…

Evlilik Cüzdanı: Mutluluk Belgesi mi, Tek Taraflı Sorumluluk mu?

Evlilik Cüzdanı: Mutluluk Belgesi mi, Tek Taraflı Sorumluluk mu?

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Manisa’da ‘ağabey’ dehşeti: Kardeşinin üzerine kaynar su döken şahıs gözaltında

Manisa’da ‘ağabey’ dehşeti: Kardeşinin üzerine kaynar su döken şahıs gözaltında

Özgür Özel’den ‘seçim’ açıklaması: Dünyanın en uzun soluklu kampanyası…

Özgür Özel’den ‘seçim’ açıklaması: Dünyanın en uzun soluklu kampanyası…

Evlilik Cüzdanı: Mutluluk Belgesi mi, Tek Taraflı Sorumluluk mu?

Evlilik Cüzdanı: Mutluluk Belgesi mi, Tek Taraflı Sorumluluk mu?

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Son Haberler

Manisa’da ‘ağabey’ dehşeti: Kardeşinin üzerine kaynar su döken şahıs gözaltında

Manisa’da ‘ağabey’ dehşeti: Kardeşinin üzerine kaynar su döken şahıs gözaltında

Özgür Özel’den ‘seçim’ açıklaması: Dünyanın en uzun soluklu kampanyası…

Özgür Özel’den ‘seçim’ açıklaması: Dünyanın en uzun soluklu kampanyası…

AKP’nin kalesi Sivas’ta çiftçi yine görmezden gelindi: ‘Kuraklık desteği’ yalan oldu!

AKP’nin kalesi Sivas’ta çiftçi yine görmezden gelindi: ‘Kuraklık desteği’ yalan oldu!

Aziz İhsan Aktaş’ın şirketlerine kayyum atandı

Aziz İhsan Aktaş’ın şirketlerine kayyum atandı

Footer_logo_dark

Yurtvedunya.org internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı saklıdır. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.

Takip Edin

Bülten

Günlük güncellemeleri doğrudan gelen kutunuza almak için posta listemize abone olun!

Kaydolarak Hizmet Şartlarını ve Gizlilik Politikasını kabul ediyorum.

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Reklam
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
  • Çerez Politikası
  • Kullanım Şartları

© 2023 Yurtvedunya.org Tüm hakları saklıdır

  • Gündem
  • Politika
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Kadın-LGBTİ+
  • Kent-Çevre
  • Spor
  • Emek
  • Yaşam
  • Dünya
  • Yazarlar
  • Giriş Yap

© 2023 Yurtvedunya.org Tüm hakları saklıdır

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik, Çerez ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.