Yurt ve Dünya Haber
İHBAR HATTI
  • Hakkımızda
  • Reklam
  • İletişim
  • Künye
  • Gündem
  • Politika
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Kadın-LGBTİ+
  • Kent-Çevre
  • Spor
  • Emek
  • Yaşam
  • Dünya
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Yurt ve Dünya Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Ana Sayfa Battal Özkapıcı
BATTAL ÖZKAPICI YAZDI

İktisadi Teorilerin Keyfi Kullanımı ve Yozlaşmanın Bedeli

Battal Özkapıcı Battal Özkapıcı
10 Ağustos 2025
A A
10Haber news
BU GÖNDERİYİ PAYLAŞ

Ekonomi, rakamların ve teorilerin dünyasıdır. Ama o rakamlar kadar, onları yöneten insanların da hikayesidir. Venezuela, bu hikayenin karanlık bir versiyonu. Dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip olmasına rağmen, yoksulluğun, hiperenflasyonun ve çaresizliğin simgesi haline gelmiş bir ülkedir.

Peki ne oldu da, teorik olarak başarı vaat eden ekonomik politikalar bir ülkeyi uçuruma sürükledi?

Aslında teoriler yanlış değildi. Keynesyen Teori yaklaşımı kamu harcamalarıyla ekonomiyi canlandırmayı önerir. Ama Venezuela’da bu harcamalar üretime değil, yandaşlara aktı. Hayalet kooperatiflere milyarlarca dolar dağıtıldı. Sonuç? Talep arttı ama üretim yerinde saydı; Enflasyon kaçınılmazdı.

Parasalcı Teori (Monetarizm) para arzını kontrol edersen enflasyonu da kontrol edersin der. Fakat Venezuela Merkez Bankası siyasi iradenin bir kolu haline geldi. Açık finansman için para basıldı, basıldıkça değer kayboldu. 2016’da hiperenflasyona girdi, 2018’de %1.700.000’e kadar enflasyon fırladı. Sabah paranızla ekmek alabiliyorken, akşam aynı parayla hiçbir şey alamaz hale gelindi.

Piyasa Mekanizmaları bozuldu: Un, ilaç gibi temel mallardaki fiyat kontrolleri kıtlığa neden oldu; Döviz kurlarındaki manipülasyonun etkisiyle çoklu kur sistemi (Resmi kur/karaborsa kuru) uygulanır hale geldi, örneğin 2023 tarihinde 1 USD = 30 BS (resmi), 25.000 BS (karaborsa) üzerinden işlem gördü.

Ekonominin bir başka klasiği/teorisi olan “Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi”, ülkelerin en verimli oldukları alanda uzmanlaşmasını savunur. Venezuela petrolü seçti. Ama o kadar çok seçti ki, tarımı ve sanayiyi tamamen ihmal etti. Tek bir karta oynayan ülke, petrol fiyatları düştüğünde tamamen savunmasız kaldı. Bir zamanlar günlük 3,5 milyon varil üreten petrol devi, 2023’de 700 bine kadar düştü. Üstelik yolsuzluk da işin tuzu biberi oldu; Sadece devlet petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA’dan kaybolan paranın 300 milyar doları bulduğu tahmin ediliyor.

Bu duruma gelen venezuela’da teoriler doğru koşullarda uygulansa Keynesyen politikalar, Norveç gibi bir petrol fonuyla rasyonel yatırımlara yönlendirilebilirdi. Parasalcılık, Brezilya’nın 1994’teki Real Planı gibi uygulanabilirdi. Karşılaştırmalı üstünlük, tarım ve sanayiye yapılacak yatırımlarla çeşitlendirilebilirdi. 

Venezuela’nın Trajedisi: Zengin Kaynaklar, Fakir Yönetim

Dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip bir ülke, nasıl oldu da açlık, hiperenflasyon ve otoriter bir rejim bataklığına saplandı? Venezuela’nın çöküşü sadece ekonomik teoriyle pratiğin çarpışması değil,  esas mesele daha derinde kendini gösteren:

Kurumsal çöküş

Bağımsız olması gereken Merkez Bankası, siyasi araca dönüştü. Mahkemeler, denetim organları, şeffaflık ve veri güvenilirliği gibi temel kurumsal yapı taşları teker teker çöktü. Enflasyon verileri ya açıklanmadı ya da inandırıcılığını kaybetti. Enflasyon ve büyüme verileri manüpüle edildi, 2015’ten itibaren resmi veriler yayımlanmadı veya gerçeği yansıtmadı; Veriler doğru ve güncel olmadığından Politika yapıcılar “kör uçuş” yaptı. Güven duygusu yıkıldı; Siyasi İstikrarsızlık ve Belirsizlikler popülist politikaların sık sık değişmesine neden oldu, bir gün kamulaştırma ertesi gün özelleştirme kararları alındı; 2010-2023 arasında yaklaşık 140 milyar dolar sermaye kaçışı yaşandı. Yaklaşık 7 milyon yatırımcı, girişimci ve vatandaşı ülkeyi terk etti. 13 yılda 140 milyar dolarlık sermaye kaçtı. Yabancı yatırımlar %98 oranında azaldı.

Kısa Vadeli Siyasi Çıkarlar, Uzun Vadeli Felaketler

Venezuela’da iktidardakiler, popülist vaatlerle kısa süreli destek topladılar: Bedava yakıt, sübvansiyonlu gıda gibi politikalar, petrol gelirleriyle finanse edildi. Ancak bu kaynaklar üretimi artırmak yerine sadece tüketimi körükledi. Ekonomik reformlar ertelendi, çünkü seçim kazanma hırsı her şeyin önüne geçti.

Yolsuzluk: Devletin DNA’sına İşlemiş Bir Kanser

PDVSA, yandaşlara kaynak aktaran bir “rant makinesi”ne dönüştü. 300 milyar dolarlık petrol geliri, yolsuzlukla buharlaştı. Siyasi elitler, halk açken saraylarda yaşadı. Daha da ironik olan şudur; Yöneticiler bu çöküşün farkındaydı ama kişisel çıkarları, ülkenin geleceğinden daha önemliydi.

Demokrasinin Tasfiyesi: İktidarın Sürekliliği İçin Her Şey Mübah!

Muhalefet susturuldu, medya kontrol altına alındı. Seçimler manipüle edildi, anayasa değiştirildi. Yargı bağımsızlığı tamamen yok oldu. Demokrasiye dair tüm denetim mekanizmaları ortadan kaldırılınca, keyfi ve hatalı kararlar kaçınılmaz hale geldi.

Dış Düşman!

Venezuela yalnızca içeriden değil, dışarıdan da izole edildi. SWIFT sisteminden çıkarıldı, petrol ambargoları uygulandı. Ama bu tabloyu yalnızca dış güçlere bağlamak kolaycılık olur. Çünkü içeride çürüme zaten başlamıştı. Fiyat kontrolleri boş raflar yarattı, çoklu döviz kuru sistemi(resmi kur/karaborsa kuru) karaborsayı patlattı. Resmî kurumlar eliyle yandaşlara kaynak aktarıldı. Ekonominin tüm sinir sistemi iflas etti. Ambargolar ve yaptırımlar, rejim tarafından bir bahane olarak kullanıldı. Oysa en az dışsal sorunlar kadar, yolsuzluk, kötü yönetim, liyakatsizlik gibi içsel nedenler de çok önemliydi, umursanmadı.

Zengin kaynaklar iyi yönetilmezse lanet olur,  bunun acı ama ibretlik bir örneğini görmekteyiz.

Neden Değişim Olmuyor?

Çünkü mevcut sistem, yönetenler için oldukça karlı. Yolsuzluk onlara güç ve servet sağlıyor. Ekonomiyi düzeltmek, sübvansiyonları kısmak anlamına gelir ki bu da halk tepkisini tetikleyebilir. Ayrıca elitlerin çoğu, yurtdışında mal varlıklarına sahip, yani kaçış planları hazır.

Uyarı!

Sonuç olarak Venezuela örneği, güçlü iktisat modellerinin zayıf kurumsal yapılarda nasıl işlevsiz hâle geldiğini, iktisadi başarıya ulaşabilmek için yozlaşmanın önlenmesi, kurumsal bağımsızlık ve piyasa mekanizmalarının korunması gibi üç temel ön koşulun olmazsa olmaz koşullar olduğunu göstermektedir. Açıkça görülüyor ki hiçbir iktisat teorisi, yolsuzluğu kültür, liyakatsizliği siyaset hâline getiren rejimleri kurtaramaz. İktisadi yozlaşma sadece ekonomiyi değil, toplumun da DNA’sını da bozmaktadır. Hastalığın devamı hastanın ölmesi demektir.

İktisadi modellerin işlemesi için öncelikle siyasi otoritenin ve toplumun ülkesinin menfaatlerine dönük iyi niyetli çabası, hukuk devleti, hesap verebilirlik ve kurumsallaşmış bir yapı şarttır. Aksi halde, en iyi teoriler bile “kağıt üzerinde” kalmaya mahkumdur.

Battal Özkapıcı

Battal Özkapıcı

Ekonomist / Siyaset Bilimci / Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve ODTÜ Matematik bölümünden mezun olan Battal Özkapıcı, Ziraat Bankası'nda Müfettiş, Şube Müdürü ve Daire Başkanı olarak görev yaptı. bozkapici00@gmail.com

İlgili Gönderiler

HAYAT KAÇ PARA?

Memur ve Emekli Zamlarının Enflasyona Etkisi: Gerçek Ne Kadar Yansıtılıyor?

TÜRKİYE YOKSULLAŞIYOR, ÇALIŞIYOR AMA ÇOĞUMUZ GEÇİNEMİYORUZ!!!

TÜRKİYE YOKSULLAŞIYOR, ÇALIŞIYOR AMA ÇOĞUMUZ GEÇİNEMİYORUZ!!!

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber Bülteni

Günlük güncellemeleri doğrudan gelen kutunuza almak için posta listemize abone olun!

Kaydolarak Hizmet Şartlarını ve Gizlilik Politikasını kabul ediyorum.

  • Trend
  • Yorumlar
  • En Son
İktisadi Teorilerin Keyfi Kullanımı ve Yozlaşmanın Bedeli

İktisadi Teorilerin Keyfi Kullanımı ve Yozlaşmanın Bedeli

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in kardeşinin, evli bir kadınla birlikteyken kocasına yakalandığı iddia edildi      

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in kardeşinin, evli bir kadınla birlikteyken kocasına yakalandığı iddia edildi      

CHP Sivas İl Kadın Kolları: “Kadın cinayetleri siyasi tercihlerin, suskunluğun, cezasızlığın ürünüdür!”

CHP Sivas İl Kadın Kolları: “Kadın cinayetleri siyasi tercihlerin, suskunluğun, cezasızlığın ürünüdür!”

İmamoğlu, The Economist’e yazdı: Ülkemizin demokratik yenilenme sürecine liderlik etmeye kararlıyım

İmamoğlu, The Economist’e yazdı: Ülkemizin demokratik yenilenme sürecine liderlik etmeye kararlıyım

İktisadi Teorilerin Keyfi Kullanımı ve Yozlaşmanın Bedeli

İktisadi Teorilerin Keyfi Kullanımı ve Yozlaşmanın Bedeli

İmamoğlu, The Economist’e yazdı: Ülkemizin demokratik yenilenme sürecine liderlik etmeye kararlıyım

İmamoğlu, The Economist’e yazdı: Ülkemizin demokratik yenilenme sürecine liderlik etmeye kararlıyım

CHP Sivas İl Kadın Kolları: “Kadın cinayetleri siyasi tercihlerin, suskunluğun, cezasızlığın ürünüdür!”

CHP Sivas İl Kadın Kolları: “Kadın cinayetleri siyasi tercihlerin, suskunluğun, cezasızlığın ürünüdür!”

Zeydan Karalar: Bu dava Silivri’nin davası değil, benim burada ne işim var?

Zeydan Karalar: Bu dava Silivri’nin davası değil, benim burada ne işim var?

İktisadi Teorilerin Keyfi Kullanımı ve Yozlaşmanın Bedeli

İktisadi Teorilerin Keyfi Kullanımı ve Yozlaşmanın Bedeli

İmamoğlu, The Economist’e yazdı: Ülkemizin demokratik yenilenme sürecine liderlik etmeye kararlıyım

İmamoğlu, The Economist’e yazdı: Ülkemizin demokratik yenilenme sürecine liderlik etmeye kararlıyım

CHP Sivas İl Kadın Kolları: “Kadın cinayetleri siyasi tercihlerin, suskunluğun, cezasızlığın ürünüdür!”

CHP Sivas İl Kadın Kolları: “Kadın cinayetleri siyasi tercihlerin, suskunluğun, cezasızlığın ürünüdür!”

Zeydan Karalar: Bu dava Silivri’nin davası değil, benim burada ne işim var?

Zeydan Karalar: Bu dava Silivri’nin davası değil, benim burada ne işim var?

Son Haberler

İmamoğlu, The Economist’e yazdı: Ülkemizin demokratik yenilenme sürecine liderlik etmeye kararlıyım

İmamoğlu, The Economist’e yazdı: Ülkemizin demokratik yenilenme sürecine liderlik etmeye kararlıyım

CHP Sivas İl Kadın Kolları: “Kadın cinayetleri siyasi tercihlerin, suskunluğun, cezasızlığın ürünüdür!”

CHP Sivas İl Kadın Kolları: “Kadın cinayetleri siyasi tercihlerin, suskunluğun, cezasızlığın ürünüdür!”

Zeydan Karalar: Bu dava Silivri’nin davası değil, benim burada ne işim var?

Zeydan Karalar: Bu dava Silivri’nin davası değil, benim burada ne işim var?

Daltonlar çetesinin üst düzey ismi İspanya’da öldürüldü

Daltonlar çetesinin üst düzey ismi İspanya’da öldürüldü

Footer_logo_dark

Yurtvedunya.org internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı saklıdır. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.

Takip Edin

Bülten

Günlük güncellemeleri doğrudan gelen kutunuza almak için posta listemize abone olun!

Kaydolarak Hizmet Şartlarını ve Gizlilik Politikasını kabul ediyorum.

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Reklam
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
  • Çerez Politikası
  • Kullanım Şartları

© 2023 Yurtvedunya.org Tüm hakları saklıdır

  • Gündem
  • Politika
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Kadın-LGBTİ+
  • Kent-Çevre
  • Spor
  • Emek
  • Yaşam
  • Dünya
  • Yazarlar
  • Giriş Yap

© 2023 Yurtvedunya.org Tüm hakları saklıdır

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik, Çerez ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.