Yurt ve Dünya Haber
İHBAR HATTI
  • Hakkımızda
  • Reklam
  • İletişim
  • Künye
  • Gündem
  • Politika
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Kadın-LGBTİ+
  • Kent-Çevre
  • Spor
  • Emek
  • Yaşam
  • Dünya
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Yurt ve Dünya Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Ana Sayfa Battal Özkapıcı
BATTAL ÖZKAPICI YAZDI

Türkiye’nin ikilemi büyüme mi? Kalkınma mı?

28 Eylül 2025
A A
10Haber news
BU GÖNDERİYİ PAYLAŞ

Ekonomik performansın değerlendirilmesinde en sık kullanılan kavramların başında “büyüme” ve “kalkınma” gelir. Çoğu zaman birbirinin yerine kullanılmakla birlikte Büyüme daha fazla üretimle ilgilidir, bir ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYİH) artışıyla ölçülür ve ekonomik faaliyetlerin nicel artışını ifade eder. Buna karşılık kalkınma sadece üretim artışı değil, aynı zamanda yaşam standardının yükselmesi, gelir dağılımının düzelmesi, eğitim ve sağlık hizmetlerinin kalitesinin artması ve kurumların güçlenmesi sürecidir, daha geniş bir perspektifle bu büyümenin toplumsal refaha dönüşmesini kapsar.

Dolayısıyla büyüme, kalkınmanın ön koşulu olabilir, fakat tek başına daha iyi bir yaşam için yeterli değildir.

Türkiye’nin 1950 yolo sonrası ekonomik serüveni Büyüme ile Kalkınma arasındaki ayrımın en somut örneğini oluşturmaktadır. Ülkemiz farklı dönemlerde uyguladığı büyüme modellerini nisbeten başarıyla uygulamış, ancak bu büyümeyi sürdürülebilir ve kapsayıcı bir kalkınmaya dönüştürmede yetersiz kalmıştır;

  • 1950-2024 arası 73 yıllık dönemde Türkiye ekonomisi 74 kat büyümüştür,
  • 1950–1980 İthal İkameci Sanayileşme modelinin uygulandığı yıllardır; Ortalama %5 büyüme sağlanmış, sanayi altyapısının temelleri atılmıştır. Ancak bu dönem kronik enflasyonun başlangıcına ve dış ticaret açıklarının artışına sahne olmuştur,
  • 1980–2000 İhracata Dayalı Büyüme modelinin uygulandığı yıllardır; ortalama %4.8 büyüme sağlanmış, İhracat önemli ölçüde artmış, fakat 1994 ve 2001 krizleri yaşanmış, gelir dağılımı bozulmuş, enflasyon yapısal bir karakter kazanmıştır,
  • 2001–2023 İnşaat ve Tüketime Dayalı Büyüme modelinin uygulandığı yıllardır; ortalama %5.2 büyüme sağlanmış, GSYİH önemli oranlarda artmıştır; Fakat büyüme sıcak paraya bağımlı, inşaat sektörünün ön plana çıktığı, istihdam yaratma kapasitesi düşük ve kırılgan bir karaktere bürünmüştür. Kronik enflasyon geri dönmüş, genç işsizlik yükselmiş ve gelir adaletsizliği derinleşmiştir.

Büyüme, kalkınmanın önündeki engelleri kaldırmak yerine, çoğu zaman rant, gelir dağılımındaki eşitsizlik gibi engellerin üzerine inşa edildi. Bu durum, Türkiye’nin geleneksel “orta gelir tuzağı”ndan daha tehlikeli olan “orta kurumlar tuzağı”na sürüklendiğinin bir göstergesidir,  sorunun sadece ekonomik değil, daha çok kurumsal ve siyasi olduğunu vurgular.

Orta Kurumlar Tuzağı, bir ülkenin zayıf kurumsal yapıları sayesinde büyüyebildiğini, ancak bu büyüme modelinin onu bir üst ligde rekabet edebilecek güçlü bir refah toplumuna dönüştüremediğini ifade eder. Bu anlamda yargı, eğitim, kamu yönetimi gibi kurumlar orta kalitededir, ne tamamen çökmüştür ne de gelişmiş ülkelerdeki gibi güçlü, bağımsız ve şeffaftır.”Ne iyi, ne kötü” bir ara durumdadır. İşler bir şekilde yürür, ancak verimli, adil ve öngörülebilir değildir. Büyüme güçlü kurumlar yerine, zayıf kurumların yarattığı rant alanları üzerine inşa edilmektedir; Bu, kısa vadede büyümeyi sağlar (GSYİH artar) ama uzun vadede verimsizlik, yolsuzluk ve eşitsizlik yaratır.

Bu anlamda Türkiye’nin önceliği, “ne kadar büyüdük?” sorusundan daha çok “nasıl bir refah toplumu inşa ediyoruz?” sorusuna kesin bir şekilde geçiş olmalıdır. Bunun için de aşağıda ana hatlarıyla belirtilen bir reform paketini uygulaması gereklidir:

Uzun vadeli yatırımın ve toplumsal güvenin temeli olan bağımsız ve tarafsız bir yargı, verimliliği ve adaleti artıracak liyakat esaslı bir kamu yönetimi, kaynakların etkin kullanımını sağlayacak şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele yapacak bir kurumsal dönüşüm yapmalıdır,

Makroekonomik İstikrarı sağlamak ve enflasyonla etkin mücadele için, bağımsız bir Merkez Bankası ve bilimsel verilere dayalı politikaların uygulanmasının yanı sıra, sürdürülebilir bir büyüme için kamu mali disiplininin sağlanması ve tasarrufların teşvik edilmesi gereklidir. Gelir adaletini sağlamak üzere de dolaylı vergilerden daha çok gelir ve servet üzerinden alınan adil bir vergi sistemine geçilmelidir,

Üretim Modelinin Dönüştürülmesi şarttır; Katma değeri yüksek sektörlere (yazılım, ilaç, yapay zeka, ileri mühendislik) yönelinmeli, Ar-Ge yatırımları artırılmalı, üniversite-sanayi iş birliğinin geliştirilmesi gereklidir. Rüzgar, güneş, jeotermal ve nükleer enerji yatırımlarıyla cari açığın en büyük nedeni olan enerji ithalatının azaltılmasına önem verilmelidir,

Sosyal Kalkınma için yani Beşeri Sermayenin Güçlendirilmesi için de; Ezberci değil, eleştirel düşünen, yaratıcı, dijital okuryazar bireyler yetiştiren bir modele geçilmeli, PISA gibi uluslararası sıralamalarda yükselmek temel hedef olmalıdır; Nitelikli gençler teknoloji ve yeşil ekonomi gibi sektörlere yönlendirilmelidir, bu sayede beyin ve nitelikli insan göçü de engellenmiş olacaktır,

Bu reformlar hayata geçirilemezse  Türkiye, ani bir çöküşten daha çok, yapısal sorunların kalıcı hale geldiği bir  “Kronik Çürüme” sürecine girebilir; Bu senaryoda:

Ekonomik kırılganlık kalıcılaşır, yüksek enflasyon, düşük büyüme ve yüksek işsizlik yapısal  hale gelir, orta sınıf sürekli erir,

Beyin göçü kitlesel bir boyuta ulaşır ve ülke en değerli sermayesini kaybeder,

Gelir adaletsizliği, umutsuzluk ve yozlaşma toplumsal dokuyu aşındırır. Sosyal huzursuzluk kronikleşir,

Ekonomik olarak zayıf ve iç sorunlarla boğuşan bir Türkiye’nin bölgesel ve küresel etkisi azalır,

21.yüzyıl bilgi ve teknoloji çağında Ülke “Orta Kurumlar Tuzağında” potansiyelini gerçekleştiremez, vasatın altında bir performansla yetinmek durumunda kalır.

Türkiye’nin önündeki tercih nettir: Kısa vadeli ve kırılgan büyüme modellerinde ısrar etmek yerine, kurumsal reformlarla desteklenmiş nitelikli bir kalkınma modeli benimsenmelidir. Daha fazla inşaat veya tüketim değil, yargıda, eğitimde, kamu yönetiminde köklü kurumsal reformlarla desteklenmiş, nitelikli ve sürdürülebilir bir kalkınma modeline geçerek, 21. yüzyılda hak ettiği yerde olacak veya potansiyelini heba etmeye devam edecektir. Bu tercih, salt bir ekonomi politikası değişikliğinden öte, köklü bir zihniyet dönüşümü gerektirmektedir. Zaman daralmakta olup, Türkiye’nin geleceği bu tarihi tercihe bağlı görünmektedir.

Etiketler: battal özkapıcı
Battal Özkapıcı

Battal Özkapıcı

Ekonomist / Siyaset Bilimci / Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve ODTÜ Matematik bölümünden mezun olan Battal Özkapıcı, Ziraat Bankası'nda Müfettiş, Şube Müdürü ve Daire Başkanı olarak görev yaptı. bozkapici00@gmail.com

İlgili Gönderiler

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Çınar Kuruyor mu? CHP’nin Varoluş Mücadelesi

Çınar Kuruyor mu? CHP’nin Varoluş Mücadelesi

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber Bülteni

Günlük güncellemeleri doğrudan gelen kutunuza almak için posta listemize abone olun!

Kaydolarak Hizmet Şartlarını ve Gizlilik Politikasını kabul ediyorum.

  • Trend
  • Yorumlar
  • En Son
Evlilik Cüzdanı: Mutluluk Belgesi mi, Tek Taraflı Sorumluluk mu?

Evlilik Cüzdanı: Mutluluk Belgesi mi, Tek Taraflı Sorumluluk mu?

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in kardeşinin, evli bir kadınla birlikteyken kocasına yakalandığı iddia edildi      

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in kardeşinin, evli bir kadınla birlikteyken kocasına yakalandığı iddia edildi      

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Talih oyunu değil, sistem oyunu!

Talih oyunu değil, sistem oyunu!

Manisa’da ‘ağabey’ dehşeti: Kardeşinin üzerine kaynar su döken şahıs gözaltında

Manisa’da ‘ağabey’ dehşeti: Kardeşinin üzerine kaynar su döken şahıs gözaltında

Özgür Özel’den ‘seçim’ açıklaması: Dünyanın en uzun soluklu kampanyası…

Özgür Özel’den ‘seçim’ açıklaması: Dünyanın en uzun soluklu kampanyası…

Evlilik Cüzdanı: Mutluluk Belgesi mi, Tek Taraflı Sorumluluk mu?

Evlilik Cüzdanı: Mutluluk Belgesi mi, Tek Taraflı Sorumluluk mu?

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Manisa’da ‘ağabey’ dehşeti: Kardeşinin üzerine kaynar su döken şahıs gözaltında

Manisa’da ‘ağabey’ dehşeti: Kardeşinin üzerine kaynar su döken şahıs gözaltında

Özgür Özel’den ‘seçim’ açıklaması: Dünyanın en uzun soluklu kampanyası…

Özgür Özel’den ‘seçim’ açıklaması: Dünyanın en uzun soluklu kampanyası…

Evlilik Cüzdanı: Mutluluk Belgesi mi, Tek Taraflı Sorumluluk mu?

Evlilik Cüzdanı: Mutluluk Belgesi mi, Tek Taraflı Sorumluluk mu?

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Demokrasi’nin can damarı eğitim!

Son Haberler

Manisa’da ‘ağabey’ dehşeti: Kardeşinin üzerine kaynar su döken şahıs gözaltında

Manisa’da ‘ağabey’ dehşeti: Kardeşinin üzerine kaynar su döken şahıs gözaltında

Özgür Özel’den ‘seçim’ açıklaması: Dünyanın en uzun soluklu kampanyası…

Özgür Özel’den ‘seçim’ açıklaması: Dünyanın en uzun soluklu kampanyası…

AKP’nin kalesi Sivas’ta çiftçi yine görmezden gelindi: ‘Kuraklık desteği’ yalan oldu!

AKP’nin kalesi Sivas’ta çiftçi yine görmezden gelindi: ‘Kuraklık desteği’ yalan oldu!

Aziz İhsan Aktaş’ın şirketlerine kayyum atandı

Aziz İhsan Aktaş’ın şirketlerine kayyum atandı

Footer_logo_dark

Yurtvedunya.org internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı saklıdır. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.

Takip Edin

Bülten

Günlük güncellemeleri doğrudan gelen kutunuza almak için posta listemize abone olun!

Kaydolarak Hizmet Şartlarını ve Gizlilik Politikasını kabul ediyorum.

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Reklam
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
  • Çerez Politikası
  • Kullanım Şartları

© 2023 Yurtvedunya.org Tüm hakları saklıdır

  • Gündem
  • Politika
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Kadın-LGBTİ+
  • Kent-Çevre
  • Spor
  • Emek
  • Yaşam
  • Dünya
  • Yazarlar
  • Giriş Yap

© 2023 Yurtvedunya.org Tüm hakları saklıdır

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik, Çerez ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.