DEMİR BALYOZ, ALTIN KÜLÇE
Hayat akışı içinde insanı farklı yapılara sokabilir. Yapılanma fiziki bir yapılanmadan daha çok insanın kişiliği üzerine olur. Bazı insanları hayat ve şartlar ezer. Umutsuzluk insanın uğrayacağı en büyük işkencedir. Umudun olmadığı yerde yaşam yoktur. Olanında yaşam olarak tanımlanması zordur. Umutsuzluk insanın aynı zamanda en büyük korkusudur. Bu korkunun aşılması için bazı unsurların meydana gelmesi gerekmektedir. Bu unsurlar diğer insanların kişilik yapısının nasıl olduğuyla doğrudan ilişkilidir. Kimi insanlar yapıcı, kimi insanlar yıkıcıdır. Yıkıcı tipleri demir balyoz, yapıcı insanları da altın külçe olarak adlandırmak istiyorum. Demir balyoz için çok şey söylemeye gerek yok. Amaç bellidir. Yıkım ve parçalama. Bu tip insanların yapısı budur. Değişmez. Genel de katil ve sapık tipler bu insanların arasından çıkar. Psikolojileri sürekli bozuktur. Her an her ortamda kırıp dökmek için hazırdırlar. İnsanlara umuttan çok tedirginlik ve korku verirler. Son dönem toplumsal yapılara bakıldığında bu tip insanların ne kadar çok olduğu ortadadır. Kadına şiddet, akrana şiddet, cinsel şiddet, trafikte şiddet ve birçoğu. Bunları sıralamaksa başlı başına bir kalp kırgınlığı ve acıdır. Bazen o kadar büyük olabiliyor ki yaşattıkları acı, benim tabirimle insanın vücudu bir yana kanı acıyor.
Diğer tarafta bulunan altın külçeleri ise farklıdır. Yapıları işlenmeye kat kat açılmaya müsaittir. Bu tip insanlar her katında aynı saflığı ve asıla bağlılığı sürdürür. Altın fiziksel yapısı gereği çok ince katmalara kadar işlenebilir. 1 gram altından 25 sayfalık 8X8 cm boyutunda varak tabir edilen çok çok ince katmanlar elde edilir. Her katman bölündüğü parçanın birebir aynı özelliğini taşır. Değer yitirmez. İnsanın altın olanı da aynıdır. Bir şeylere fayda sağlaya bilmek için sürekli bölünürler. Bölündükçe çoğalırlar. Her dokundukları insanı aynı altın varağın kapladığı gibi kaplarlar. Kendilerinde olanı diğerine aktarırlar. Bu bölünmeler ve paylaşımlar kişiden bir şeyler almaz, onu eksiltmez. Aksine bu tip insanlar paylaştıkça çoğalır. Çoğaldıkça kazanır. Altın külçelerinin toplumun her kesiminde bulunması gereklidir. Özellikle siyaset alanında. Siyaset neredeyse tümüyle balyozlardan oluşmaktadır. Hemen hemen her partide kadrolar olduğu gibi balyozlardan oluşur. Özellikle Ülkemizde, Cumhur İttifakı bu konuda başı çekmektedir. Diğer partilerde benzer şeyleri yapmaktadır. Ancak bu doğru ve olumlu bir davranış değildir. Muhalefet olarak iktidarı taklit etmek hiçbir şey kazandırmaz. Aslı ortada duruyorken kimse taklitçilere bakmaz. Türk siyasi yapısı içinde seçmen anlatmaya çalıştığım yapıdadır. Olandan farkı olamayana ne yazık ki oy vermemektedir. Son seçim bu savın yıkılacağı bir seçim değildi. Zorlama adayın arkası sıra dizilen partiler kendi içlerinde dahi seçmenine sahip çıkamamıştır. Başka söze gerek var mı bilemiyorum. Kayıp edilen seçim ortadadır.
Muhalefet olmak için kapsayıcılık şarttır. Muhalif kanat çok sesli ve parçalı olursa bundan en büyük çıkarı iktidar elde eder. İktidarların devamında, zayıf ve bölünmüş muhalefet çok önemli rol oynar. Nerdeyse seçimin üzerinde bunca zaman geçti niye bunlardan söz ediyorsunuz diyebilirsiniz. Sebebi Yerel Seçimlerdir. Bir önceki seçimin acı sonucu ortadadır. Seçmen bu acıyı siyasetçilerden kat be kat fazla yaşamaktadır. Ancak aynı seçmen seçim yapma konusunda Türk siyasetinin hiçbir dönem yaşamadığı yüksek oranlarda kararsızdır. Bunun nedeni muhalefetin kapsayan, kollayan yapısının olmamasıdır. Seçmen oy tercihini yaparken partinin yapısına bakar. Kendine göre partiyi ve söylemlerini tartar. Elde ettiği baremler sandık başına gittiğinde mührün konumunu belirler. Seçmen üzerinde kapsama alanı kimin fazlaysa konumu belirleyen de odur. Altın olup külçe olarak kalmanın tek kişiye faydası vardır. Külçeye sahip olan kimse o kazanır. İşlenmiş külçe yüzlere, binlere, on binlere ulaşabilir. Sonuç kısa ve özdür. Kapsayamadığın oranda kaybedersin. Kazanan balyozda olsa, Türk seçmeni güçlü olanı tercih eder. Biat kültürü yatar alt katmanda. Bizim seçmenimiz aç kalsa da dik duranlardandır.
Diğer köşede buluşmak üzere…