SÜT KAZANI NASIL YOĞURT OLUR?
Hayatında herhalde süt kazanını görmeyen yoktur. Ne işe yaradığı bellidir. Sütü saklamamıza yarar, peynir veya yoğurt yapmak için kullandığımız bir mutfak aracıdır. Hayvanların evcilleştirilmesinden bu yana çeşitli şekli ve yapı malzemesi olmuştur. Bugün size kazanla, yoğurt ilişkisinden bahsetmek istiyorum. Hoca Nasreddin’in göle yoğurt çalma hikayesini büyük küçük hepimiz biliriz. Ancak Hoca Nasreddin’den çok önceye gideceğim. Sofranıza gelen yoğurda “Neden yoğurtsun sen?” diye sordunuz mu hiç? Bu dolaylı bir soruydu. Aristoteles bu dolaylı soruyu sormuş. ‘’Aristoteles felsefesine göre bir nesneyi bilmek için, o nesne hakkındaki “neden”i kavramak gerekir. Bu yüzden o da her nesneye evvela “neden” diye sormuş. Ne kadarından cevap almış bilinmez fakat Fizik adlı eserinin II. kitabının üçüncü bölümünde, nelere “neden” adı verdiğini açıklamıştır. Bu açıklamaya göre nesnenin dört anlamda nedeni vardır. Bunlar:
1. Maddî sebep
2. Biçimsel sebep
3. Etken sebep
4. Amaca ilişkin sebep’’ (Alıntıdır)
Neden, bir anlamda nesnenin varlık demektir ki buradan nesnenin “maddi sebebi” elde edilir. Nesnenin yapıldığı maddeye bakılır. Bakır kazanı düşündüğümüzde, kazanın maddi nedeni bakırdır. Bakır kazansa, bakırın şekil değiştirmiş hali yani fenomendir. İkinci anlamda neden, nesnenin ne olduğunun yani ‘’biçimsel sebebi’’ tanımlar. Nesneye şeklini, görüntüsünü verir. Yine bakır kazanın formu, onu çekiçleyen ustanın zihninde yer edinen hâlidir. Üçüncü anlamda neden, değişmenin ya da durağanlığın ilk başlangıcının kaynağı, yani nesnenin “etken sebebi”ni verir. Buna verile bilecek en güzel örnek çocuktur. Baba çocuğun etken nedenidir. Son anlamdaki nedense, nesnenin ‘’amaca ilişkin sebebini’’ verir. Sağlıklı olmak için spor yapılıyorsa, sporun amaca ilişkin sebebi sağlıklı olmaktır. Bu kadar felsefi tanımlamadan sonra biz yeniden başa dönelim.
Elimizde olan bir kazan sütü kaynatıp sonra belli bir dereceye düşürür ve içine yoğurt mayası katarız. Bir süre sonra bir kaşık maya koca kazanı tamamen yoğurt yapar. Bu olay karşısında ilk gözlemimiz bir kaşık yoğurt mayasının sütü kendine benzetip süte kendi formunu vermesidir. Buradan yola çıktığımızda olayın akışındaki biçimsel sebep mayadır. Ancak sütün yoğurt formuna dönüşmesinde etken olan bir çok sebep vardır. Esas olan ilk iki etken, insan ve mayadır. Süt insan olmadan elde edilip maya katılmadan durduğu yerde yani ineğin memesinde yoğurt olmaz. Burada kendiliğinden başka bir sonuç daha ortaya çıkmaktadır. İnsan ne için yoğurt yapar. Amacı nedir? Amaç öncelikle beslenmedir. Ayrıca sütün yoğurt haline dönüşmesiyle sütün daha uzun süre saklanması sağlanır. Toplum yapısı da aynı süt kazanı gibidir. Bir çok birey bir araya toplanıp toplumu oluşturur. Toplumun maddi yapısı kullanılarak Devlet ortaya çıkar. Yani toplumun idari ve siyasi mayalanmasıyla Devlet oluşur. Devlet oluşumunda kullanılan maya çok önemlidir. Maya tutmazsa toplum aynı kesik süt gibi bozulur, kesilir. Ortaya çok farklı bir yapı çıkar bu yapı içinde kazanılan az kayıp edilen çok olur. Tarih bir çok örnekle doludur. Toplumların yapısının bozulması yok olmalarının en önemli sebebidir. Toplumun temel taşı bireydir. Bireyin şekillendiren unsur eğitim ve siyasi yapıdır. Siyasi yapıdan kasıt partiler değildir. Toplum kendi Devlet yapısını oluşturacak siyasi yapı çevresinde toplanır. Siyasi yapının kurulmasını sağlayan partileridir. Partilerin elindeki toplum mayası siyasi düşünce, ideoloji, tüzük, bakış veya başka bir tanımla ile adlandırılabilir. Bu adlandırmalardan daha çok mayanın tutması için gereklik olan ortamın sağlanmasıdır.
Toplum mayası, belli şartlar oluşmadan tutmaz. Şartların en önemlisi refah ve eşit paylaşımdır. İnsan temel ihtiyaçlarını kolay bir şekilde sağlamak için toplum yapısına dahil olur ya da ebeveynlerin seçtiği yapıya doğar. Sonrası maya ile bireyin etkileşimidir. Siyasi düşünceler farklılık gösterir. Tüm insanlar aynı şeyi düşünemez. Düşünmesi beklenemez. Bu nedenle toplumun çoğunluğu her zaman azınlığı yönetir. Yönetirken baskı uygular. Toplum kendi karşıtlarını kendine benzetmeye çalışır. Bunun geçerli olmadığı durumu devrimdir. Devrim şartları oluştuğunda, bir kaşık maya tüm toplumu değiştirir. Yeni bir yapıya sokar. Yapının sürekliliğini sağlayan, devam eden mayalanma işlemidir. Bir kazan süte koyulan maya bir kazanı yoğurt yapar. Mayalanmayan kazanlardaki süt yoğurt olmaz. Ancak mandıradaki onlarca kazan sütü büyük bir kazan içinde birleştirip mayalarsan elde edilen ürün hem daha çoktur hem de devamlılığı vardır. Toplum koca bir kazan sütse sosyalist düşüncede toplumun yoğurt olması için gerekli mayadır. Farklı düşünceler, örneğin faşizm sütün kesilmesine neden olur. Bir kaşık lor için koca kazanı dökersin. Faşist yönetimlerde toplum sürekli kayıp verir. Faşist mayanın bir çok farklı türevi vardır. Ancak sosyalizm insanlık tarihinde kullanılan ilk yoğurt mayası gibidir. Sürekli çoğaltılıp tekrar tekrar kullanılır. Sosyalizmin türevleri yoktur. Doğa bunun güvencesidir. Hazır olan her toplumda bu sosyalizm mayası tutar. Her toplumu aynı homojen yapıda kendine benzetecek enzimler yani fikirler sosyalizm içinde mevcuttur. Toplum maya tutmaya hazır olduğunda sosyalizm kullanılırsa ürün ortaya çıkar. Beklemez aceleci davranırsan aynı faşist maya gibi sütü keser heba edersin.
Diğer köşede buluşmak üzere…