GERÇEK YALANCILAR
Yalanın ne olduğunu, nasıl olduğunu, neden olduğunu anlatmaya gerek var mı bilmiyorum? İnsana özgü bir psikolojik hastalıktır yalan. Pek çok toplumda ve inanışta dürüstlük erdemdir. Genel kabul edilen görüş yalan söylemenin toplumsal ilişkilere zarar verdiğidir. Yalan söylemek bilerek ve isteyerek olan ya da olacak şeyleri yanlış ifade etmektir. Genellikle gerçeği söylemenin yaratacağı olumsuz sonuçlardan korunmak için yalan söyleriz. Bir diğer şekli de fayda sağlamaya yönelik yalan söylemedir. Çocukluktan itibaren toplumda bireye sürekli yalan söylemenin doğru olmadığı öğretilir. Ancak yalanın büyüğü toplumun kendi yapısında saklıdır. Toplumu oluşturan bireydir. Toplum fiziki olarak mevcut değildir. Yapılan araştırmalar normal insanların günde en az 1- 2 kez yalan söylediğini göstermektedir. İnsanlar yalan söyleyerek hem kendi çıkarlarını korurlar, hem de diğer insanlarla ilişkilerini devam ettirirler. Bilimsel olarak yalan üç şekilde ayrılmıştır.
‘’Gerçek yalan: Kötü niyetli ve aldatıcıdır. Vahim sonuçlar doğurabilir. Yalan söyleyenin kendisine faydası vardır. İçinde gerçeklik barındırmaz ve kabul edilemez. Yalan söylenilen kişiye zararı olması, karşılıklı ilişkileri ve güveni zedelemesi nedeniyle yalanın olumsuz türü olarak değerlendirilebilir.
Beyaz yalan: Hilesiz ve iyi niyetle söylenir. Başkasını üzüntüden, sıkıntıdan ve / veya olumsuzluktan kurtarma amacıyla söylenen genel olarak başkasının yararını göz önünde bulunduran, doğru olmayan ifadelerdir. Sonuç zararsızdır. Karşı tarafı koruyucu özelliği vardır. Biraz yalan biraz gerçektir (kıvırma). Kabul edilebilir niteliktedir.
Gri yalan: Niyet belirsizdir, iyi veya kötü niyetle söylenebilir. Sonucu belirsizdir yani farklı sonuçlar doğurabilir. Yalandan elde edilen fayda belirsizdir. Doğruluk düzeyi belirsizdir. Sonuç yoruma bağlıdır. Bazen iyiye bazen kötüye yorumlanabilir.’’ (Alıntıdır)
Yalancıların ortak özellikleri nelerdir?
-Yalan söylediklerinin farkındadırlar. Düşünce tarzları kendilerine göre harikadır. Hayal gücüyle ürettikleri düşüncelerin gerçekliğine bazen kendileri de inanırlar. Normal insanlar yalan söylediklerinde utanç ve suçluluk duyabilirler ancak yalancılarda böyle bir durum yoktur. Örneğin
‘’ 2023 enflasyonu tek haneli olacak’’ gibi.
-Çoğu zaman çok güzel ve etkileyici fantastik yalanlar söylerler. Gerçekle fantezi iç içe geçtiğinde inandırıcı olabilirler. Örneğin ‘’ Kişi başına düşen milli gelir 2023 yılında 25 bin dolar olacak’’ gibi.
-Yalan söyleyerek kendilerini önemli bir insan veya kahraman gibi gösterirler. Örneğin “Bunların kafası basmaz, ben ekonomisttim” gibi.
-Eski yalanlarını desteklemek için sürekli yeni yalanlar uydururlar. Örneğin ‘’Ülkemizde işsizlik yok iş beğenmemezlik vardır’’ gibi.
-Yalancıların iyileri üstün sözel yeteneğe sahiptir. Örneğin “Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomi ile daha fazla önem kazanmaktadır” gibi.
-Hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik ve intihal suçlarını işleyenler çoğunluğu usta yalancılardır. Örneğin ‘’Abi o iş bende. Sen düşünme. Oldu bil’’ gibi.
-Kendilerini olduğu gibi kabul edemeyen, kendine güvensiz insanlardır. Örneğin “Hiçbir şekilde yalana tevessül etmeden, yalan bilginin pesinde koşmadan, doğruları halkımızın bütün kesimlerine ulaştırmak için gayret edeceğiz” gibi.
-Yalanlarını geçmişi bire bir yaşamış gibi anlatabilirler. Örneğin ‘’Bizden önce traktör yoktu’’ gibi.
-Yalancılar gerçeği de söyleyebilir ancak öyle bir süsler öyle bir büyütür ki inanamazsınız. Örneğin ‘’İstanbul da kiralar çok pahalı. Ev bulamadım annemin yanında kalıyorum’’ gibi.
-Yalancılar sürekli hayali senaryolar, hayali olaylar ve kişiler uydurur ve söylediği bu yalanlara kendisi de inanır. Örneğin ‘’Yıldızlar arası madencilik, Ay’a seyahat’’ gibi.
-Yalancılar çok övüngen insanlardır. Örneğin ‘’Onlar hayal etti biz yaptık’’ gibi.
Burada sıralayacağımız daha bir çok örnek ve özellik var. En belirgin ortak özellikse hiçbir yalancının yalancı olduğunu kabul etmemesidir. Dünya üzerinde yaşayan tüm insanlar doğrucudur. Yalan konuşmaz, yalan söylemez. Ama hepsi insandır ve tüm insanlar günde en az 1 veya 2 kez yalan söyler. Ben ötesini bilmem. Bende yalan söylüyorum. İstemediğim bir şey karşısında sıyrılmak için hemen ‘’İnanın canı gönülden sizi dinlemek isterdim ama çok acil yetişmem gereken yer var’’ ya da ‘’Patron bu sabah çok hastayım gelemeyeceğim’’ yalanını söylemeyen kaç kişi vardır. İnanın bana modern toplum içinde yaşayıp ta yalan söylemeyen kimse yoktur. İlkel toplumlarda dahi yalan vardır. Bırakalım birbirimizi kandırmayı. En azından söylediğimiz yalana sahip çıkalım. Bu bile bir gelişmedir.
Diğer köşede buluşmak üzere…