Bugün 6 Kasım…
12 Eylül Cunta Rejiminin tüm mirasını reddeden Türkiye Cumhuriyeti’nin bir türlü vazgeçemediği, 6 Kasım 1981’de cuntacı generallerin emri ile, Türkiye’nin akademi birikimini ortadan kaldırmak ve üniversiteleri iktidarın emrine amade etmek için kurulan YÖK’ün kuruluşunun 44. yıldönümü.
O gün kendisine bahşedilen, yükseköğretim sistemini siyasi iktidarlar lehine dönüştürme görevini 44 yıldır başarıyla yürüten YÖK kapatılmadan Türkiye’de demokratikleşmeden ve özgür bilimden söz etmek olanaksızdır.
YÖK, bütün yan unsurları ile birlikte tarihin çöplüğündeki yerini almadan, üniversiteler üzerindeki baskı iklimi de asla sona ermeyecektir.
Eğitim Sen olarak vurguluyoruz; Yalnızca YÖK’ün kaldırılması tek başına yeterli değildir. Yükseköğretimde gerçek bir dönüşüm için bu sistemin yapısal temellerinin bütünüyle değiştirilmesi zorunludur. YÖK’den sonra ivedilikle, üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayacak, demokratik, katılımcı ve çoğulcu modelleri temel alan ve çağdaş dünyadaki başarılı örnekler incelenerek, Türkiye’nin dinamiklerine uygun ve; kayyım rektörlerin olmadığı, yayın ve proje baskısı ile akademik kadroların hırpalanmadığı, öğrencilerin demokratik haklarından mahrum bırakılmadığı, idari ve teknik kadrolarının ekonomik ve özlük haklarının korunduğu yeni bir yapılanmaya gidilmelidir.
Bu bir tercih değil, zorunluluktur.











