Yurt ve Dünya Haber
İHBAR HATTI
  • Hakkımızda
  • Reklam
  • İletişim
  • Künye
  • Gündem
  • Politika
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Kadın-LGBTİ+
  • Kent-Çevre
  • Spor
  • Emek
  • Yaşam
  • Dünya
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Yurt ve Dünya Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Ana Sayfa Emre Turan
EMRE TURAN YAZDI

KEREM GİBİ

Emre Turan Emre Turan
9 Ekim 2023
A A
10Haber news
BU GÖNDERİYİ PAYLAŞ

KEREM GİBİ

Hava kurşun gibi ağır!!
Bağır
        bağır
                bağır
                        bağırıyorum.
Koşun
         kurşun
                erit-
                    -meğe
                            çağırıyorum…

O diyor ki bana:
— Sen kendi sesinle kül olursun ey!
                                                Kerem
                                                     gibi
                                                          yana
                                                                yana…

«Deeeert
             çok,
                 hemdert
                         yok»
Yürek-
        -lerin
kulak-
        -ları
              sağır…
Hava kurşun gibi ağır…

Ben diyorum ki ona:
— Kül olayım
                   Kerem
                        gibi
                              yana
                                    yana.
Ben yanmasam
                  sen yanmasan
                             biz yanmasak,
                             nasıl
                                   çıkar
                                          karan-
                                                  -lıklar
                                                      aydın-
                                                              -lığa..

Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır
        bağır
                bağır
                        bağırıyorum.
Koşun
         kurşun
                 erit-
                     -meğe
                             çağırıyorum…..
                                                                                 1930 Mayıs

Nazım Hikmet bu şiiri, kendisiyle aynı yola baş koyan fakat sonrasında o yoldan – kendilerince- çekilmek zorunda kalan ve Nazım’a da bu konuda baskı yapan birkaç arkadaşı için yazmıştır. “Vazgeç bu sevdadan, görmüyor musun daha beter yakacaksın başını, fazla gelir sana bu yaşam tarzı” diyerek vazgeçirmeye çalışmışlardır Nazım Hikmet’i sevdasından… Şiirin başlığının  “Kerem Gibi” olmasının sebebi, arkadaşlarının onun kavgasını KEREM İLE ASLI nın aşkına benzetmeleridir. Şiirin temasıda alışılmışın dışındadır. Tema “toplumsal çağrı” dır. Bu tema daha önceki şiirlerin temalarından farklıdır.. Bireysel duygu ve düşünceler yerine toplumsallık ön plandadır. Kerem Gibi adlı şiirde  insanlık hâllerinden biri olan ideolojiye bağlılık gibi bir gerçeklik söz konusudur. İdeolojisine bağlı olan şair, şiirinde bunu toplumsal bir çağrıya dönüştürmüştür.

Şair Fuzuli’nin beytinde (Dost bî-pervâ felek bî-rahm ü devran bî-sükûn  /Derd çoh hem-derd yoh düşmen kavî tâli’ zebûn) aldığı bu kısımda Fuzuli derdini her ne kadar bireysel anlatmış olsa da Nazım’ın derdi Sosyalist ideoliji anlayışının toplum tarafından anlaşılabilmesidir. “Yüreklerin kulakları sağır” dizesiyle de bunu dile getirmektedir.

Nazım anlaşılmadığı için yazmıştır bu şiiri. Sosyal yapılarda fikir ve karşı fikirler her zaman olacaktır. Yapıyı güçlendiren, renklendiren, çeşitlendiren bu tartışmalardır. Doğrunun bulunması için fikirler tartışılmalıdır. Ancak ortam buna uygun ise bu dediğim gerçekleşebilir. Ben yaptım böyle olacak, ben yazdım böyle bilinecek , ben söyledim böyle anlaşılacak , ben , ben , ben ile başlayan her şey despotizm yani baskı yönetimidir bunu başka bir tanımı açıklaması yoktur. Çoğunluk için bireysel karar alamazsınız. Bir partide sözcü, yönetici isen tüm kurulların onayını almadan ya da fikir birliğine varmadan bulunduğun mevkiyi kullanarak toplumu etkileyecek mecralarda, basında, medyada tek başına yazıp, çizemez konuşamazsın. Bunu yapacak isen parti kimliğini bir kenara koyman gereklidir. Yapamıyor ya da yapmıyorsan verdiğin zarar çok büyük olur. Sonrasında olanı düzeltemezsin. Sosyalist ve sosyal demokrat partiler, işçi sendikaları ve kooperatifler gibi nitelikleri gereği demokratik bir yapı ve işleyişe sahip olması gereken örgütlerde, bencilik takıntısı nedeniyle çoğunluk yönetimi, kaçınılmaz biçimde azınlık ve tek lider yönetimine dönüşmektedir. Sosyalist partilerin yöneticileri örgütü yaşatma gereklerini doktrine bağlılığın üzerinde tutmaktadırlar. Bunun en bilindik sonucu Bolşevik Devrimidir. Devrim sonrası yaşananlar, tek parti egemenliği ile sonuçlanmıştır. Bolşevikler iktidarı ele geçirince tüm diğer grupları, hatta Devrimi destekleyen ve Bolşeviklerle birlikte hasım militer güçlere karşı savaşan grupları dahi bastırmışlardır.1920’de iktidarı ele geçirdikten sadece üç yıl sonra Bolşevik Partisi kendi tabanın etkisini tasfiyeye başlamıştır. Kendi üyelerinin çeşitli politikaları savunmak üzere parti içinde gruplar oluşturma hakkını kaldırmıştır; parti on yıllık bir süre içinde tamamen lider sultasında yönetilir hale gelmiştir. Bu nedenle sosyalist partide yönetici katmanı diye bir şey olmamalıdır. Bu tam anlamı ile sınıfsal bir mikroptur. Bunu tek çözümü çoğulcu paylaşımdır. Çoğulcu olmak hem çoğunluğu hem de azınlığın çoğunluk olabileceğini ifade eder. Parti içi paylaşım ve görevlendirmeler partinin yapısını güçlendirir. Ayniyet sadece parti aidatı ödenmesi ile olmaz. Parti çalışanları tüm üyelerin ortak temsilcileridir. Bu nedenle parti çalışanlarının sorumluluk almasının önü açılmalıdır. Bu sorumluk dağılımı kesinlikle yönetim kadroları şeklinde olmamalıdır. Sosyalist yapı bunu gerektirir. Bundan uzaklaştığınızda  hataların önü açılmış olur. Günümüz teknolojisi ve iletişimi çok ileri düzeydedir. Her bilgi kolay ulaşılır noktadadır. Sizin bildiğinizi bir başkasının öğrenmesi saniyeler içinde mümkündür. Bu nedenle bu ağın içine katacağınız paylaşımlar çok dikkatli seçilmeli, gerekli olması durumunda günlerce tartışılmalıdır. Fikir ve görüşler net olmalıdır. Ucu açık, yoruma açık, algıya açık olmamalıdır. Yazılan çizilen söylenen net ve kapalı olmalıdır. Türkiye solu bu netliği bir türlü sağlayamadı. Kendi içinde net olamadığı gibi topluma karşıda net olamadılar. Tek nedeni çoğulcu yapıdan uzak olmaktır. Tek kişi ya da kişiler her şeyi bilemez. Bu mümkün değildir. Her şeyi bilen bütünsel yapıdır. Bunu da birey oluşturur. Her bireyin bilgi ve becerisi farklıdır. Ancak örgütsel yapı içerinde bu farklılık birbirinin içine geçen bir dişli sistem gibi çalışmaya başlar. Bu dişli sistem doğru ise doğru yol alınır. Yanlış ise iki seçenek vardır. Ya yoldan çıkarsın ya da parçalanır yok olursun.

Son dönemde Türkiye Siyasi haritasında birçok parti yerini almış gözüküyor. Ancak haritanın en büyük parçası eksik. Muhalefet yok. Yok denecek kadar az filan değil. Net bir şekilde muhalefet yok. Türkiye solu için mevcut düzen içinde gerçek muhalefet olmak kazançtır. Bu kazancın sonu iktidarıdır. İktidarın sonrası Devrimdir. Devrimin ilk, esas, temel işareti, siyasal iktidarın sınıf içeriğinin köklü biçimde değişmesi; daha basit anlatımıyla, toplumu yönetip yönlendirme gücünün bir sınıfın ya da sınıflar ittifakının elinden çoğulcu yapının eline geçmesidir. Kısa ve öz olarak gerekli olan budur. Bunun önündeki engel baştan beri anlattığım şekli ile sınıfsal ayrımcılıktır. Bu sınıfsal ayrımın önüne geçmek için Erkan Baş ciddiye alınması gereken bir eylem başlattı. Eyleminin sonunda elde edilecekleri hep beraber görüp değerlendireceğiz. Ancak bu değerlendirmeyi yapabilmek için bu eylemde yandaş ve yoldaş olmamız gereklidir. Erkan Baş emek emek, tane tane, dirhem dirhem toplamaktadır. Her adımı toplumun özgürlüğü içindir. Adımlarında bireysellik yoktur.  Biz de onu bu yolda yalnız bırakmayalım. Yanımızdan şehrimizden yolumuzdan geçerken biz de ona yoldaş olalım…

Diğer köşede buluşmak üzere.

Emre Turan

Emre Turan

enisemreturan@gmail.com

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haber Bülteni

Günlük güncellemeleri doğrudan gelen kutunuza almak için posta listemize abone olun!

Kaydolarak Hizmet Şartlarını ve Gizlilik Politikasını kabul ediyorum.

  • Trend
  • Yorumlar
  • En Son
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in kardeşinin, evli bir kadınla birlikteyken kocasına yakalandığı iddia edildi      

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in kardeşinin, evli bir kadınla birlikteyken kocasına yakalandığı iddia edildi      

Sivas’ta Şiddet Sarmalı: “Baltalı Cinayet!”

Sivas’ta Şiddet Sarmalı: “Baltalı Cinayet!”

Müstehcen görüntülerini satan fenomen Sarem Uysal tutuklandı!

Müstehcen görüntülerini satan fenomen Sarem Uysal tutuklandı!

Zara Dipsizgöl’de Çevre Kıyımına Karşı Ortak Mücadele Çağrısı!

Zara Dipsizgöl’de Çevre Kıyımına Karşı Ortak Mücadele Çağrısı!

Özgür Özel: Yeni anayasada yokuz

Özgür Özel: Yeni anayasada yokuz

Erdoğan’dan PKK’nin fesih kararıyla ilgili ilk açıklama: “Kritik bir eşiği aştık”

Erdoğan’dan PKK’nin fesih kararıyla ilgili ilk açıklama: “Kritik bir eşiği aştık”

Sivas’ta Şiddet Sarmalı: “Baltalı Cinayet!”

Sivas’ta Şiddet Sarmalı: “Baltalı Cinayet!”

Evrensel bir “taklit” güdüsü: Esnemek neden bulaşıcıdır? Bilim insanlarının cevabı sizi şaşırtacak!

Evrensel bir “taklit” güdüsü: Esnemek neden bulaşıcıdır? Bilim insanlarının cevabı sizi şaşırtacak!

Özgür Özel: Yeni anayasada yokuz

Özgür Özel: Yeni anayasada yokuz

Erdoğan’dan PKK’nin fesih kararıyla ilgili ilk açıklama: “Kritik bir eşiği aştık”

Erdoğan’dan PKK’nin fesih kararıyla ilgili ilk açıklama: “Kritik bir eşiği aştık”

Sivas’ta Şiddet Sarmalı: “Baltalı Cinayet!”

Sivas’ta Şiddet Sarmalı: “Baltalı Cinayet!”

Evrensel bir “taklit” güdüsü: Esnemek neden bulaşıcıdır? Bilim insanlarının cevabı sizi şaşırtacak!

Evrensel bir “taklit” güdüsü: Esnemek neden bulaşıcıdır? Bilim insanlarının cevabı sizi şaşırtacak!

Son Haberler

Özgür Özel: Yeni anayasada yokuz

Özgür Özel: Yeni anayasada yokuz

Erdoğan’dan PKK’nin fesih kararıyla ilgili ilk açıklama: “Kritik bir eşiği aştık”

Erdoğan’dan PKK’nin fesih kararıyla ilgili ilk açıklama: “Kritik bir eşiği aştık”

Sivas’ta Şiddet Sarmalı: “Baltalı Cinayet!”

Sivas’ta Şiddet Sarmalı: “Baltalı Cinayet!”

Evrensel bir “taklit” güdüsü: Esnemek neden bulaşıcıdır? Bilim insanlarının cevabı sizi şaşırtacak!

Evrensel bir “taklit” güdüsü: Esnemek neden bulaşıcıdır? Bilim insanlarının cevabı sizi şaşırtacak!

Footer_logo_dark

Yurtvedunya.org internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı saklıdır. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.

Takip Edin

Bülten

Günlük güncellemeleri doğrudan gelen kutunuza almak için posta listemize abone olun!

Kaydolarak Hizmet Şartlarını ve Gizlilik Politikasını kabul ediyorum.

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Reklam
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
  • Çerez Politikası
  • Kullanım Şartları

© 2023 Yurtvedunya.org Tüm hakları saklıdır

  • Gündem
  • Politika
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Kadın-LGBTİ+
  • Kent-Çevre
  • Spor
  • Emek
  • Yaşam
  • Dünya
  • Yazarlar
  • Giriş Yap

© 2023 Yurtvedunya.org Tüm hakları saklıdır

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik, Çerez ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.Tamam