İngiltere, yasa dışı göçün yavaşlatılması amacıyla Türkiye ile yeni bir anlaşma imzalandığını duyurdu. İngiliz haber ajansı Reuters, anlaşma kapsamında insan kaçakçılığına karşı ortak polis operasyonları yapılacağını ve botların satışının engelleneceğini duyurdu. İngiltere İçişleri Bakanı Braverman ise kolluk kuvvetlerinin ortaklaşa çalışmalar yürüteceğini açıkladı.
Twitter’dan konuya ilişkin değerlendirme yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anlaşmanın AB ile yapılan ‘geri kabul’ anlaşmasına benzediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“İngiltere, “insan kaçakçılığı yapan şebekeleri engelleme ve çökertme” odaklı, Türkiye ile bir anlaşma yapıldığını açıkladı. Anlaşmayla, Türkiye’de polis teşkilatı içerisinde İngiltere’nin desteklediği “kaçak göçle mücadele hedefli” bir birim oluşturulduğu ve bu birimin adının “mükemmeliyet merkezi” olduğu da ifade ediliyor.
Göçten sorumlu İngiliz Devlet Bakanı Robert Jenrick, geçen ayki Türkiye ziyaretinde Kapıkule’de incelemelerde bulunmuştu. Jenrick bugün, yaptığı açıklamada Türkiye- İngiltere ortaklığının maddi destek içerdiğini de söyledi ama miktar vermedi.
“BU İÇ SİSTEMİMİZE BİRİLERİNİN MÜDAHALESİDİR”
Saray ve şürekâsına şunu söylemek isterim: “Bu iş, beceremediğiniz, yapamadığınız ya da her ne sebeple olursa olsun başarısız olduğunuz bir konuda Türkiye’ye müdahale anlamına geliyor. Ne kadar süslü laflarla paketlenirse paketlensin sonuçta bu birilerinin iç sistemimize müdahalesidir.”
Hem anlaşmanın hem de bizde kurulacak Mükemmeliyet Merkezi’nin Türkiye Cumhuriyeti tarafından değil de, İngiltere tarafından duyurulması son derece vahim ve sorunlu.
“TÜRKİYE’Yİ KİM YÖNETİYOR?”
İngiliz basınında ayrıca bunun ardından, AB ile yaptığımız geri kabul anlaşmasının benzerinin Türkiye- İngiltere arasında yapılmasının gündeme geleceği de yazılıyor.
T.C. Cumhurbaşkanlığının, Dışişleri Bakanlığının, İçişleri Bakanlığının, Londra Büyükelçiliğinin, Emniyet Genel Müdürlüğünün internet sitelerinde de bu konu ile ilgili şu ana kadar bir açıklama yok… Biz yapılanları yabancılardan öğreniyoruz.
Soru: Türkiye’yi kim yönetiyor?”