İBB’de farklı alanlarda çalışan enerji işçileri bugün belediye binası önünde düşük ücret ve kötü çalışma koşullarına karşı Enerji-Sen öncülüğünde eylem yaptı. Buradaki açıklamada, “Ekonomik, demokratik, sosyal bütün haklarımızın iyileştirilmesini istiyoruz, bizler hakkımızı alana kadar mücadele etmeye ve sözümüzü söylemeye devam edeceğiz” denildi.
İleri Haber’den Ersan Kınık’ın haberine göre, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Elektrik, Gaz, Su, Baraj Çalışanları Sendikası’nda (Enerji-Sen) örgütlü İSKİ, İGDAŞ ve ENERJİ A.Ş.’de İSPER taşeron işçileri bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Saraçhane’deki binası önünde toplandı.
Polisin engelleme girişimine rağmen yapılan eylemde, açıklamayı İSKİ işçisi ve aynı zamanda Enerji-Sen Genel Merkez Yöneticisi Olgay Sarı okudu.
‘İSPER DEĞİL; İSKİ VE İGDAŞ İŞÇİLERİYİZ’
Açıklamada şunlar kaydedildi:
Bizler kentleri var eden, işini en doğru ve en dürüst bir biçimde yapan ama her gün güvencesiz çalıştırılan enerji işçileriyiz. İşçi düşmanı patron dostu sendikaların yaptığı sözleşmelerle sefalete mahkum edilen, bu yüzden emeğinin karşılığını alamayan işçileriz. Açlık ve yoksulluk sınırları altında ücretlere çalışan, her gün baskı ve mobbingle mücadele eden hakkını arayan enerji işçileriyiz.
Bizler 696 KHK ile kadro verilen ama kadroya alınmayan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin taşeron şirketi İSPER çatısı altında güvencesiz ve taşeron koşullarda çalıştırılan İSKİ ve İGDAŞ işçileriyiz. Her gün eksik personelle sahada çalıştırılıyor, Ortak Sayaç Okuma projesi denilen uygulama yüzünden ağır iş yükünün altında eziliyor, sakatlanıyoruz. Verilen işleri bitiremediğimizde koordinatörler, şefler tarafından aba altından sopa gösterilerek baskı ve mobbinge maruz kalıyoruz. Adımıza tutanaklar tutulup, disiplin kuruluna sevk ediliyoruz. Bunun yanı sıra, sarı sendikanın işverenle yapmış olduğu sözde Toplu İş Sözleşmesi’yle sefalet ücretine mahkum ediliyoruz. Bizler, işimizi en iyi şekilde yaparken emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Hayatlarımızı ömür boyu etkileyen sakatlanmalar yaşamak istemiyoruz. İşçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarının uygulanmasını istiyoruz. Bizler fazlasını değil, hakkımız olanı istiyoruz!
‘SEFALETE MAHKUM EDİLEN İSTANBUL ENERJİ A.Ş İŞÇİLEYİZ’
Bizler, İstanbul’un park, bahçe, metrobüs, tünel aydınlatmalarını, bakım onarımlarını yapan ve biyogaz tesisinde enerji üretiminde çalışan enerji işçileriyiz. Bizler, İstanbul’un dört bir yanını aydınlatırken geleceğimizin karanlığa mahkum olduğunu görüyoruz. Patron sendikasının yaptığı sözleşmeler ile sefalete mahkum ediliyoruz. İBB’nin tüm iştirak şirketlerine yapılan % 10’luk sözde iyileştirme zammı bile ücretlerimize yansıtılmadı. Yanmaz diye verilen kıyafetler en ufak bir ark patlamasında bile alev aldı. İşçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına uyulmadan ve eksik personelle çalıştırılıyoruz. Yönetim, ‘’az kişi ile çok iş yaptırma’’ mantığıyla bizleri çalıştırıyor. Bunun yanında iş tanımlarımızda olmayan işlerde biz enerji işçilerine yaptırılıyor.
İstanbul Enerji A.Ş’de geleceksiz ve güvencesiz çalıştırılıyoruz. Üç sene de bir ihaleler yapılıyor, bizler üç senede bir işten çıkarılma korkusu yaşıyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Aydınlatma Genel Müdürlüğü’nde, gerçek kadrolu işçiler olarak güvenceli koşullarda çalışmayı istiyoruz.
‘BİZLER İSKİ’DE ÇALIŞAN YILLARDIR MESLEK KODLARI DEĞİŞTİRİLMEYEN MÜHENDİS, ŞEHİR PLANCILARIZ’
Bizler, uzun zamandır birçok projeye emek vermiş, canla başla çalışmış ama emeğinin karşılığını alamamış, yıllardır meslek kodları SGK’ya su arıza çalışanı olarak bildirilen ama aslında İSKİ bünyesinde çalışan mühendis ve şehir plancılarız. Bunun mağduriyetini yıllardır yaşıyoruz. Aynı oda içinde bizlerin yetiştirdiği memur arkadaşlarımızdan daha düşük ücretlere çalıştırılıyoruz. Yöneticilerimizin ‘”şükredin ki, sizi mühendis olarak çalıştırıyoruz’ söylemleriyle aşağılanıyoruz. Mühendis ve şehir plancıları olarak emeğimizin karşılığını ve yapılan bu yanlışın düzeltilmesini istiyoruz. Akranlarımızla aynı işi yapıyorken aynı ücreti alamıyoruz. Bu yüzden eşit işe eşit ücret istiyoruz.
İstanbul’da dört kişilik bir ailenin aylık yaşam maliyeti 38.828 TL olarak açıklandı. Bu açıklama Ağustos ayının başında, İBB’ye bağlı olan İstanbul Planlama Ajansı tarafından yapıldı. Bu açıklama ve sözde işçi sendikalarının yapmış olduğu sözleşmeler, biz işçilerin sefalete mahkum edildiğinin göstergesidir. Bununla birlikte çalışma alanlarımızda iş barışına aykırı yapılanlar, bizlerin sırtında koca bir yüktür. Düşük ücretlere, kötü çalışma koşullarına, açlığa sefalete karşı buradayız. Sözümüzü bir kere de İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünden haykırıyoruz. Buradan tüm ilgili yetkililere sesleniyoruz. Ekonomik, demokratik, sosyal bütün haklarımızın iyileştirilmesini istiyoruz, bizler hakkımızı alana kadar mücadele etmeye ve sözümüzü söylemeye devam edeceğiz.
‘ÇALIŞIRKEN ÖLMEK İSTEMİYORUZ’
Eylemde söz alan İSKİ çalışanı Erdoğan Odabaş “Taşeron şirkette ortak okuma diye bir proje çıkardılar. Hepimizi sakatlıyorlar. Çalışırken ölmek istemiyoruz” dedi.