HAVANDA DÖVÜLMEK
Dünyada eski yerleşim yerlerinde yapılan arkeolojik kazılarda, 10 bin yılın üstünde tarihte üretilmiş kullanılmış havanlar ile karşılaşılıyor. İran’dan Anadolu’ya, Çin’den Güney Amerika yerlilerine kadar her yerde havan görülüyor. Havan; gıda, ilaç, parfüm, yağ elde etme vb. bir çok alanda kullanılmıştır. Günümüzde şekil ve materyali değişse de işlevi aynıdır. Sanayide saflaştırma amacı ile devasa havanlar kullanılır. Aynı şekilde ilaç ve kozmetik sektöründe kullanılan bir çok boyut ve çeşitte havan vardır. Havan kullanmadaki amaç bütünün parçalanması toz haline getirilmesi ya da içinde olan sıvıların, yağların açığa çıkartılmasıdır. Örneğin karabiber. Karabiber sert bir tohumdur. Günümüzde her ne kadar tohum formatında kullanıyor olsa da en çok toz hali tercih edilir. Toz halinin tüketilmesi, kullanılması ve kullanıldığı ürüne verdiği tat, koku tohum halinden daha fazladır. Bir başka örnek ise ürünlerdeki yağların çıkartılmasıdır. Özellikle kozmetik ve ilaç sanayisinde bu yağlar çok değerlidir. Yoğun bir şekilde kullanılır. Bazı hassas ürünler değirmene giremez. Ezilme ve sürtünme sonucu ortaya çıkan ısı ürüne zarar verir. Bazı ürünlerin el ile dövülüp elde edilmesi gerekir. Bu zaman alan, beceri isteyen bir süreçtir. Havan kullanmak beceri ister. Deneyim ister. Sabır ister. Acelecilik ve dikkatsizlik elde edilecek ürünün, ham maddenin kaybına sebep olur. Havan ayrıca bütün olarak tüketilemeyecek ya da kullanılamayacak ürünlerinde kullanılır ve tüketilir hale getirilmesini sağlar. Ben sizler ile havanın bu özelliğini paylaşacağım. Ancak benim kullanacağım havan maddesel bir yapıya sahip değil. Benim size anlatmaya çalışacağım havan bilgi havanıdır.
Benim ya da sizin hangi bilgiye sahip olduğumuz toplumun diğer bireylerini ilgilendirmez. Paylaşılana kadar bilgi kişiseldir. Paylaşıldıktan sonra genelleşir. Ancak paylaşımdan çok daha önemli bir unsur vardır. Oda bilginin, bilgi olup olmadığıdır. Bilgi bilimi bununla ilgilenip cevap arar. Cevap aranan sorular nedir?
– “Bilgi nedir?”
– “Bir şeyi biliyorum demek ne demektir?”
– “Neleri bilebilirim?”
– “Bilgiyi nasıl elde ederim?”
– “Bilginin unsurları nelerdir?”
– “Bilmenin ölçüt ve koşulları nelerdir?”
– “Bilginin türleri nelerdir?”
Bir şeyin bilgi olduğunu iddia ederken belli başlı koşulları sağlayıp sağlamadığına odaklanmalıyız. Böylece, her ifadenin bilgi olarak tanımlanmasının önüne geçmiş ve bilgi kavramının ne anlama geldiğini daha iyi anlamış oluruz. Bilgi havanı bu noktada devreye girer. İçine ne atıldığı değil ezildikten sonra öz olarak ne çıktığı önemlidir. Paylaşmak bir şeyi bilgi yapmaz. Safsata da paylaşabilirsiniz, yalanı da paylaşa bilirsiniz, hayal ettiklerinizi de paylaşabilirsiniz. Bunların paylaşmak onların ne olduğunu ortaya koymaz. Bilgi havanı paylaşılanın anlaşılmasını ve öğrenilmesini sağlar. Karabiber tohumunun havanda dövülmesi karabiberin tadının, kokusunun en fazla şekilde alınmasını sağlar. Bilginin anlaşılabilir olması için işlenmesi gerekmektedir. Tüm bireyler aynı yapıya sahip olmayabilir. Öğrenmek bazı bireysel özelliklere bağlıdır.
Öğrenmede en etkili unsurlar nelerdir?
– Olgunlaşma.- Yaş.
– Zamanlama- Dikkat.
– Hazır bulunuşluk.
– Türe özgü hazır olma.
– Güdü ve güdülenme.
– Zeka.
Tüm bunlar bilginin öğrenilmesi için gereklidir. Bir diğer gereklilik ise bilginin anlaşılır yapıda olmasıdır. Siz ne kadar bilgili olsanız da; bir tarlada çalışan işçiye kapitalizmi Marx’ın ya da Engelsin sözleri ile anlatamazsın . Sizdeki bilginin bilgi havanında dövülüp tarım işçisinin anlayabileceği hale getirilmesi gereklidir. Aksi durumda olacak olan ya dinlenmemek ya da anlaşılamamaktır. Kırsalda yaşayan bir kadına, erkeğe LGBT+ nın ne olduğunu kendi bildiğin şekilde anlatamazsın. Anlatmaya kalktığında ya ayıplanırsın ya da sana tepki verilir kovulursun. Üye olduğun partini anlatabilmek için kendi iç dilini kullanamazsın. Sokaktaki bireyin kullandığı dili kullanamaz isen siyasi arenada oy alamazsın. Hedefinde iktidar ya da ana muhalefet olmak var ise bilginin nasıl paylaşılacağını bilmen gerekir. Aktarımının sadeliği anlaşılabilir olması, bilgi parçalarının ne kadar basit anlaşılır olduğu ile doğru orantılıdır. Koca bir bilgi kayası ile bireyin karşısına çıkıp onu ezer isen, oda senin sandıkta ezer ya da siler. Anlaşılan bilgi evrenseldir, toplumsaldır. Yoksa içinde bir sürü terim, tanımlama, abartılı söz sanatları olması bilginin evrensel ya da toplumsal olduğunu göstermez. Bunları aktarmaya çalıştığında ne çok biliyor övgüsü değil, ‘’ne anlatıyorsun kardeşim’’ tepkisi alırsın. Bilgi aktarayım derken sadece ‘’havanda su döversin’’. Bu nedenlerden dolayı bilgi hem çok değerli, hem de çok tehlikelidir. Yanlış şekilde aktarımda bilgi fayda sağlamaz, zarar verir.
Her bireyin bilgi aktarmak ya da öğretmek zorunluluğu vardır. Paylaşılmayan aktarılmayan bilgi, bir süre sonra susuz tarla gibi kurur ürün vermez hale gelir. Paylaşımın önünü açanda bilgi havanından nasıl çıktığıdır. Az dövmek kadar çok dövmekte elde edilecek faydayı azaltır. Bilgini nasıl dövüleceği zaman içinde bir çok tekrar ile öğrenilir. Bu tekrarın tanımlaması ‘’hatadır’’. Hatalı bilgiyi aktarmak, aktarmamaktan daha tehlikelidir. Elde ettiği ürünün hatalı olduğunu bilmekte ayrıca önem taşır. Bunun en kolay yolu bilgiyi tartışmaktır. Bilgi havanının tokmağı ya da havan eli tartışmadır. Üzerinde konuşulmadan tartışılmadan ortaya atılan bilgi değil, kişisel düşüncedir. Bunun bilgi olarak tanımlanması yanlıştır. Bilgi havanında işleyeceğiniz materyalin ne olduğu bilip ona göre döverseniz, sonuç alırsınız. Yoksa elde edilenler; su toplamış parmaklar, ağrıyan kol, kırılan havandır.
Diğer köşede buluşmak üzere.