KIRGINIM
Dünya kokan yırtık paltoma sarıldım.
Yağmur saçağının altın da biraz daha sokuldum köşeme.
Üşümek değildi zoruma giden.
Karnımın gurultusu da hiç geldi bana.
Dün akşamın artıkları ile savaşıyor bağırsaklarım.
Kan desen kendi deminde,
Bir o damar bu damar gezmenin sevdasına tutulmuş.
Uğradığı organlar kepenk kapatmış,
Aklım geçmiş sınırların ötesine.
Düşüncenin mayınları patlamış ardı sıra.
Bacak kopmuş takılmış sevdanın saçına,
El ise tokat olmuş yanaklarıma.
Beden kendine küs, göz ise ışığı kayıp etmiş karanlık içinde.
Ten paçavralarla delicesine sevişmekte.
Bir dokunuşun sıcaklığına hasret iç çekmekte.
Sesi unutan kulaklarım ıstırap içinde.
Kırgınım ben sana hayat !
Ben böylemi doğdum senin hükümdarlığın da.
Ver bana geri çıplak bedenimi.
Ver bana anamın kanı bulaşmış ellerimi.
Kırgınım, vermediklerin için sana.
Aç karnıma girmediği için et börek.
Küstüm çıkart beni bu oyundan.
Mızıkçıyım ben görmüyor musun ?
At beni oyundan.
Kırgınım ben sana hayat !
Kandırma beni üç beş sevgi tomurcuğu ile.
Bırak gideyim akan çamurun içinde.
Çocuk gülüşlerimi istiyorum yeniden.
Anamın memelerinden süt ile bana akan,
Rüyalarımı istiyorum yeniden.
Yorgunluğumun limanında kalıp,
Sevdiğimin dudaklarına bulaşan beni geri istiyorum.
Ver benim olanları gerisi senin olsun.
Kırgınım ben sana hayat !
Ver misketlerimi al paçavralarını.
Ben gidiyorum usul dan.
Dem vuran kanım akmayacak.
Görmeyecek gözler, duymayacak kulaklar.
Anam bekliyor beni.
Yol ağzında uzatmış elini.
Yüzün de benden çalınan mutluluk var.
Allaha ısmarladık hayat, kırgınım ben sana.