PİYONLAR
Satranç tahtasında siyah ya da beyaz renkte olup Şahın, Vezirin, Atın, Kalenin, Filin önündeki sıraya dizilen taşlara piyon denmektedir. Bazı kesimlerce piyade olarak da bilinmektedir. Piyonun satranç tahtasındaki yeri ve görevi bellidir. Birde piyon kelimesinin mecazi anlamı vardır. Piyon, herhangi bir şekilde çıkar sağlamak için yararlanılan, kolayca yönetilebilen, harcanabilen kimse olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlama bir çok alanda geçerlidir. Askeri alanda piyadeler hep ön safta savaşır. İlk vurulan onlardır. Piyade kaybı daima çok fazla olur. Piyadeler genelde vasıfsızdır. İşçi sınıfından seçilir. Nedeni ortadadır. Hayatta herkes vezir veya şah olarak doğamıyor. Fil, at veya kale olarak hayata başlamamız mümkündür. Ancak bir şah ya da vezir olmanız çok zordur. Ancak satranç tahtasında piyonun gizli bir özelliği vardır. Sekizinci sıraya ulaşan piyon şah hariç istediği bir taşa dönüşebilir. Dönüşüm muhteşemdir. Tüm dengeleri değiştirebilir. Değişimin gücü buradan gelir. Ne olarak başladığından çok ne olabileceğin gerçeğini bilmek yaşamının nasıl şekilleneceğini ortaya koyar. Doğduktan sonra büyüyüp bir şeyleri değerlendirip kabul etme noktasında kendi adıma sosyalizmi yaşam felsefesi olarak seçtim. Kendimi o günden bu güne kadar hep sosyalist olarak gördüm. İnişlerim çıkışlarım oldu. Ancak piyon olarak başladığım hayatın içinde bir fil, at, kale, vezir olmak için çok çalıştım. Çok okudum, çok gezdim, çok düşündüm, çok hayal kurdum. Çok olabilmek için bazı anlardan ben olmayı bir yana bıraktım. Neden mi ben olmaktan vazgeçtim? Bir Piyon olarak doğmuştum ancak vezir olarak ölmeyi düşünüyorum.
Bunu yapabilmek için sürekli arayış gerekmektedir. Bu arayış içerisinde sınıf farklılığı olmaması bana göre önemlidir. Kimseyi o, bu , şu diye yaftalamamak gerekmektedir. Yaftalamak zaten sosyalizmin özüne aykırıdır. Sınıfsal ayrımcılık sosyalist bir kişinin hiçbir zaman giyememesi gereken bir elbisedir. Sınıf ayırımlarının peşinden koşmak yerine tüm ayrımcılığa karşı tek olmanın gücü sosyalizmin temel taşıdır. Dünyada bana göre güç dengesi diye bir şey kalmadı. Faşist emperyalizm tüm Dünyayı etkisine almaktadır. Bakmayın siz adının demokrasi, liberalizm, kapitalizm, Siyonizm ve diğer bir çok ‘’izm’’ olmasına. Hepsi faşist emperyalizmin çocuklarıdır. Gelinen noktada bu çocukların hepsi büyümektedir. Büyümeleri bir yana hiç biri piyon olarak hayata başlamamıştır. Hepsi sekizinci karede sıralanmış ve ön saflardaki emekçinin sırtına binmişlerdir. Bu düzeni yıkacak tek güç emekçi olan piyonlardır. Piyonların bir araya gelmesi bu yüzden emperyalizm için çok tehlikelidir. Faşist emperyalistler bunu çok iyi analiz etmiştir. Piyonlara tek vücut olma gücünü sağlayacak şeyin sosyalizm ve sosyalistler olduğunu çok iyi bilmektedirler. Yapılanların tümünün tek bir amacı vardır. Emekçi ile sosyalizmin bir araya gelmemesi. Emeğin gücü, savaşları sonlandırmaya, açlığı bitirmeye, adaletsizliğin önlenmesine, eşitliğin sağlanmasına, insan olarak yaşam hakkına, her doğanın günü geldiğinde vezir olma hakkını korumaya yeter. Yeter ki emekçi hedefine faşist emperyalizmin elinde piyon olmaktan sıyrılıp, vezir olmayı koysun. Bu olduğunda geri kalanlar sadece teferruat olacaktır.
Artık piyonların zorla kısılan seslerinin yükseltme zamanı geldi, geçiyor. Emekçiye sahip olduğu farkındalığı hatırlatıp anlatacak siyasi oluşumların ve siyasetçilerin ortaya çıkma vakti de geldi, geçiyor. Tüm sosyalist partilerin öncelikle farkında olmaları gereken şey, hepsinin bir piyon olduğu gerçeğidir. Siyasetin satranç tahtasında faşist emperyalistlerin bulundukları yer bellidir. Onları yerinden edecek olan sadece piyonlardır. Piyonların yapacağı tek şey vardır. Bir arada olmak. Birbirini harcamak ile uğraşmayıp, bir araya gelip mümkün olan en çok piyonu sekizinci kareye çıkartmak amaçları olmalıdır. Olmadığında ne olduğu yaşadığımız Dünyada her gün gözlerimizin önünde gerçekleşmektedir. Bunları görüp halen kısır çekişmeler, ayrışmalar içinde kalınırsa ne yazık ki yönlendirecekleri emekçi sınıfı da eğitim ve savaş zaiyatı olmanın ötesine geçemez…
Diğer köşede buluşmak üzere…