Yurt ve Dünya Haber
İHBAR HATTI
  • Hakkımızda
  • Reklam
  • İletişim
  • Künye
  • Gündem
  • Politika
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Kadın-LGBTİ+
  • Kent-Çevre
  • Spor
  • Emek
  • Yaşam
  • Dünya
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Yurt ve Dünya Haber
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Ana Sayfa Emre Turan
EMRE TURAN YAZDI

YAZMAK SANATTIR, OKUMAK SANATA GÖSTERİLEN SAYGIDIR

Emre Turan Emre Turan
18 Ekim 2023
A A
10Haber news
BU GÖNDERİYİ PAYLAŞ

YAZMAK SANATTIR. OKUMAK SANATA GÖSTERİLEN SAYGIDIR.

Düşünürlere “Özgür nasıl olunur?” diye sormuşlar.

Böyle cevap vermişler;

Aristo “Düşünerek.”

Nietzsche “Kendin olarak.”

Platon “Öğrenerek.”

Camus “Başkaldırarak.”

Sartre “Eyleme geçerek.”

Bana sorduklarında diğerlerine ek olarak vereceğim cevap kesinlikle yazarak olurdu. Bir şeyler söylenerek, düşünülerek, öze dönülerek, öğrenerek, başkaldırarak, eylemsellik ile olabilir. Ancak tüm bunların aktarımı ve yapılabilmesi için yazılı bir veri, kaynak mutlaka olmalıdır. Bunların yapıldığını aktarmak içinde yazılı olması gereklidir. Bu yüzden yazmak üzerine çok şey yazılmıştır.

İnsanlar ölür ama yazı kalır. – Korsika Atasözü

Bilimi yazılı olarak yazın. – Arap Atasözü

İstediğiniz buysa, yazmak hayatınızın en karanlık ve en parlak günlerinde yol arkadaşınız olacak. Acıyı, suçluluğu ve en büyük sevinci ortaya çıkarır. Kim olduğunuzla ilgili kendi değerlendirmenizdir. Elinizden geldiğince ve istediğiniz kadar yazmalısınız. Dönülecek bir şey olacak. – Geleneksel Atasözü Yazmak belagatin anası, sanatçıların babasıdır. – Suriye Atasözü

Söz uçar, yazı kalır. – Rumen Atasözü

Bir topluluk oluşturmak için yazıları kullanın. – Konfüçyüs

Bir yazı fırçası kullanmayı öğrenirsen, asla bir dilenci tası tutmazsın. – Çin Atasözü

Ödemeden önce yazı, yazmadan önce makbuz olsun. – İspanyol Atasözü

Alim unutmuş, kalem unutmamış. Türk atasözü

Daha niceleri… İnsanlık ilk günden bu tarafa yaşadıklarını aktarabilmek için bir şeyler yazmış, çizmiştir. Söylenen an içinde güzeldir. Ancak yazı ile anlatıldığında unutulmaz olur. Bir şeyin hatırlanmasının ilk gerekliliği görünür olmasıdır. Ortada olan şey sürekli görüldüğü için hatırlanır. Somuttur. Söz ise madde ile bağlantılı değildir. Soyuttur. Bu arada atlamayalım. Hem yazılan hem de söylenen için geçerli olan bir şey vardır. Başka bir bireyler tarafından algılanması gerekliliği. Bu gerekliliği sağlayan araç iletişimdir. İletişiminde birçok aracı vardır. Bunların ne olduğunu burada yazmayacağım. Bir araç üzerine bir kaç satır yazmak, bir şeyler aktarmak istiyorum. Sosyal Medya. Niye sosyal medya derseniz, çok acı ama sosyal medya yazarın özgürlüğünü kısıtlamaktadır. Nedir sosyal medya; en basit ifadeyle internet kullanıcılarının birbirleriyle çevrimiçi iletişim kurmalarına olanak veren, içerik paylaşımı ve kişisel yorumlar gibi aktivitelere dayalı sosyal ağ sitelerinin olduğu kamusal bir alandır. Yapı olarak organik gibi gözükse de tamamı ile matematik kurallarının işlediği ‘’1’’ ile ‘’0’’ ların oluşturduğu dijital bir ortamdır. Bu nedenle ortamın oluşması için veri yüklemek gereklidir. Bu veriler görsel veri olduğu kadar, yazısal verilerden oluşmaktadır. Bunların hepsi ışık hızı ile bir ve sıfır olarak kodlanır ve ekran görüntüsü olarak önümüze konur. Sosyal medya üzerinde tüm paylaşımlar anlıktır. Ağ o kadar hızlı işlerki zaman birimi olarak ‘’an’’ kullanılabilmektedir. An zamanın ölçemediği tanımlayamadığı şeyler için kullanılır. Bu nedenle yazdığımızı, yaptığımızı, ortaya çıkartmak istediğimizi paylaşmadan önce çok iyi değerlendirmemiz lazımdır. Paylaşımın bireyselliği sadece kişinin kendisini bağlar. Ancak paylaşımından sonraki etkileşim, iletişim kişinin kontrolünde değildir. Kişi paylaşımı silebilir. Kaldırabilir. Ama sosyal medya üzerindeki  izi silemez. Hep vardır.

Bu nedenle değerlendirme şarttır. Hele bir de paylaşımı kurumsal kimlik ile yaparsanız, tek kelime ile kılıkırk yarmanız gerekir. Yazdığınız net ve kapalı olması gereklidir. Ucu açık söylemler, yoruma açık mesajlar, yanlış anlaşıldı, ben onu demek istemedimler sizi kurtarmaz. Düzeltme yazıları da sizi kurtarmaz. Ya da kayıp ettiklerinizi değersiz kılmaya çalışmakta sizi kurtarmaz. Yazmak her ne kadar özgürlük ise bir o kadar da prangadır. Sosyal medya kullanıcı olmadan önce medya okur/yazarlığını öğrenmek gereklidir. Bu gereklilik kişisel ve kurumsal kullanıcılar için farklıdır. Kurumsal kullanıcı için medya okur/yazarlığı olmazsa olmazdır. İyi bilinip, iyi öğrenilmelidir. Kurumsal olarak bu işi yapacaksanız, kendi yapınız içinde değerlendirme kurulları mutlaka olmalıdır. Bu kurullar, eğitimli ve mümkün olduğu kadarıyla ayrı görüşlerden bireylerce oluşturulmalıdır. Aynı görüşten oluşan kurullardan çıkan değerlendirmeler taraflı ve yanıltıcıdır. Bu şekildeki değerlendirmelerin sosyal medya paylaşımı da  sizin linç edilme sebebinizdir. Kurumsallaşma içinde en önemli unsurlardan biri iletişim ise diğeri de  değerlendirmedir. Değerlendirmeler yazıya döküldüğünde tek bir dil kullanılmalıdır. Yani yaşadığınız toplumun dili ile yazmalısınız. Aynı dil ile yazmazsanız anlaşılmasınız. Anlaşılmazsanız okunmazsınız. Sosyal medya ve paylaşım her ne kadar özgürlük gibi gözükse de  çok tehlikeli bir ortamdır. Bunun farkına varmadan sosyal medya kullanıcı olduğunuzda anlık paylaşımlar ile yaşayacağınız tüm diğer anları kayıp edebilirsiniz.

Şöyle bir toparlayacak olursak, yazmak bireyin özgürlüğüdür. Birey kendi fikrini, değerlendirmesini yazabilir. Bunun önüne kimse geçemez. Ancak bu özgürlük sadece paylaşım sınırına kadar geçerlidir. Paylaşım sizi kendi korunaklı ve özgür alanınızdan biranda kamusal alana atlatıverir. Dergiler, kitaplar, gazeteler, tartışma platformları, televizyon, internet vb. kamusal alandır. Herkese ait olan, yalnızca kişiye ait olmayan, mahrem olmayan, yani özel olmayan yerlerdir buraları. Bu alanda adı konulmamış kurallar vardır. Toplumsal yaşantıda geçerli olan tüm ahlaki kurallar bu alan içinde geçerlidir. Kişisel özgürlük bu alanda yoktur. Nedeni en basit tanımlama ile tek olmamanızdır. Aktarımda yazarlık gereklidir. Yazar olmak içinde birikim şarttır. O birikimi oluşturmak içinde senden önceki yazarların yazdıklarını okumak şarttır. Ancak her okur iyi yazar olur demek doğru değildir. Yazmak ifadenin özgürlüğüdür. İfadenin özgürlüğünü en güzel şekli ile anlatan sanat, yazarlık sanatıdır. Bu sanat dalı da diğerleri gibi yetenek ister, bilgi ister, emek ister. Ortaya çıkan sanat eseri sizindir. İnsanı yaşatan tek şey bir gün anlaşılacağına olan inancıdır. Yazmak sanatı da insanın kendini, bilgisini, deneyimini anlatmasının tek yoludur. Yazılanı okumak sanata gösterdiğiniz saygının ortaya koyulmasıdır. Başkasının yazdıklarını okumak onu anlamaktır.  Okur olduğunda anladığın ile kendini anlarsın.

Diğer köşede buluşmak üzere.

Emre Turan

Emre Turan

enisemreturan@gmail.com

Haber Bülteni

  • Trend
  • Yorumlar
  • En Son
Türkiye Enflasyon Anatomisi – 1

Türkiye Enflasyon Anatomisi – 1

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in kardeşinin, evli bir kadınla birlikteyken kocasına yakalandığı iddia edildi      

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in kardeşinin, evli bir kadınla birlikteyken kocasına yakalandığı iddia edildi      

Özel’den ‘iddianame’ açıklaması: Bu bir iddianame değil, darbecilerin siyasete yönelik bir muhtırasıdır

Özel’den ‘iddianame’ açıklaması: Bu bir iddianame değil, darbecilerin siyasete yönelik bir muhtırasıdır

İBB iddianamesinde dikkat çeken detaylar

İBB iddianamesinde dikkat çeken detaylar

Türkiye Enflasyon Anatomisi – 1

Türkiye Enflasyon Anatomisi – 1

Özel’den ‘iddianame’ açıklaması: Bu bir iddianame değil, darbecilerin siyasete yönelik bir muhtırasıdır

Özel’den ‘iddianame’ açıklaması: Bu bir iddianame değil, darbecilerin siyasete yönelik bir muhtırasıdır

İBB iddianamesinde dikkat çeken detaylar

İBB iddianamesinde dikkat çeken detaylar

Bugün 6 Kasım… YÖK’ün kuruluşunun 44. yıldönümü.

Bugün 6 Kasım… YÖK’ün kuruluşunun 44. yıldönümü.

Türkiye Enflasyon Anatomisi – 1

Türkiye Enflasyon Anatomisi – 1

Özel’den ‘iddianame’ açıklaması: Bu bir iddianame değil, darbecilerin siyasete yönelik bir muhtırasıdır

Özel’den ‘iddianame’ açıklaması: Bu bir iddianame değil, darbecilerin siyasete yönelik bir muhtırasıdır

İBB iddianamesinde dikkat çeken detaylar

İBB iddianamesinde dikkat çeken detaylar

Bugün 6 Kasım… YÖK’ün kuruluşunun 44. yıldönümü.

Bugün 6 Kasım… YÖK’ün kuruluşunun 44. yıldönümü.

Son Haberler

Özel’den ‘iddianame’ açıklaması: Bu bir iddianame değil, darbecilerin siyasete yönelik bir muhtırasıdır

Özel’den ‘iddianame’ açıklaması: Bu bir iddianame değil, darbecilerin siyasete yönelik bir muhtırasıdır

İBB iddianamesinde dikkat çeken detaylar

İBB iddianamesinde dikkat çeken detaylar

Demirtaş’tan Bahçeli ve Özel’e teşekkür: “Bize düşen sürecin başarısı için destek olmaktır”

Demirtaş’tan Bahçeli ve Özel’e teşekkür: “Bize düşen sürecin başarısı için destek olmaktır”

Demirtaş: Kardeşliğin hukuku önce yüreklerde yapılmalı ki geri kalan adımlar atılırken ayrışmalar olmasın

Demirtaş: Kardeşliğin hukuku önce yüreklerde yapılmalı ki geri kalan adımlar atılırken ayrışmalar olmasın

Footer_logo_dark

Yurtvedunya.org internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı saklıdır. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.

Takip Edin

Bülten

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Reklam
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
  • Çerez Politikası
  • Kullanım Şartları

© 2023 Yurtvedunya.org Tüm hakları saklıdır

  • Gündem
  • Politika
  • Ekonomi
  • Kültür-Sanat
  • Kadın-LGBTİ+
  • Kent-Çevre
  • Spor
  • Emek
  • Yaşam
  • Dünya
  • Yazarlar
  • Giriş Yap

© 2023 Yurtvedunya.org Tüm hakları saklıdır

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik, Çerez ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.