Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş’ın partisinin Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutsaklarının hukuksuz şekilde tahliye edilmemesine karşı başlattığı “Özgürlük Yürüyüşü”, beşinci gününde devam ediyor.
Hatay’da devam eden yürüyüşün Uluslararası Öğretmenler Günü’ne denk gelen beşinci gününde TİP Genel Başkanı Baş, eğitim emekçileri ve Hatay’da halen iyileştirilmiş koşullarda öğrenim göremeyen binlerce genç ve çocuk için yürüyüşe geçerken, başlangıç videosunda da bir kez daha kamuoyuna seslendi.
Her gün yurttaşların yaşadığı bir sıkıntıyı gündemleştirmeye çalıştıklarını ifade ederek sözlerine başlayan Baş, “Bugün deprem bölgesinde, en temel 2 hak olarak görebileceğimiz eğitim ve sağlık konusunda yaşanan aksaklıkları, ihtiyaçları tespit etmeye ve durumu sizlerle karar vermiştik” dedi.
Kendisine destek veren Eğitim-Sen ve Türk Tabipleri Birliği’nden (TTB) isimlere de teşekkür eden Baş, “Bizim anlatmamız yerine sorunları yaşayanların anlatması daha uygun olur diye düşünüyoruz ve sözü onlara bırakıyor” dedi.
‘ÇOCUKLARIMIZA HER GÜN BİR ÖĞÜN YEMEK İSTİYORUZ’
Depremde hayatını kaybeden eğitim emekçilerini anarak sözlerine başlayan Eğitim-Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, Dünya Öğretmenler Günü’ndeki mücadele başlıklarına da değindi. Ekonomik sorunlara dikkat çeken ve eğitim emekçilerinin aldıkları maaşlarla kiralarını karşılamakta zorlandıklarını dile getiren Ünsal, “Eğitim emekçileri geçim derdini düşünmekten, eğitime ve bilime zaman ayıramıyor” dedi.
Deprem sonrası barınma sorununun daha da derinleştiğini kaydeden Ünsal, öğrencilerin yaşadığı sorunlara da dikkat çekti. Çadır ve konteynerlerde yaşayan öğrencilerin beslenme, temizlik, gıda sorunları yaşadığını belirten Ünsal, “Çocuklarımıza her gün bir öğün yemek istiyoruz. Bu kampanyamızı her gün devam ettiriyoruz” diye konuştu.
”ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜ’NÜ SELAMLIYORUM’
Ünsal sonrası söz alan TTB İskenderun Şube Başkanı Dr. Behçet Eşkili ise “Başta Can Atalay olmak üzere haksız, hukuksuz şekilde cezaevinde tutulan tüm Gezi tutsakları ve diğer tutsakların, özgürlüğü için ülkemizdeki emek, demokrasi, eşitlik ve adalet için Erkan Baş’ın başlattığı yürüyüşü selamlamak istiyorum” diyerek sözlerine başladı.
Deprem sonrası yaşanan sorunları sürekli dile getirdiklerini ifade eden Eşkili, kentteki büyük yıkıma dikkat çekti ve depremlerde en çok sağlık emekçisinin hayatını kaybettiği kentin Hatay olduğunu belirtti.
SAĞLIK HAKKI VE EMEKÇİLERİ İÇİN TALEPLER
Dile getirdikleri sorunlara karşı çözüm önerilerini de paylaşmak istediklerini kaydeden Eşkili, öneri ve taleplerini şöyle sıraladı:
“En başta sağlık emekçilerinin barınma ihtiyaçları giderilmeli, çalışma koşulları düzeltilmeli, bu sorunlar çözülene kadar esnek mesai devam ettirilmeli.
Hatay’ın sağlık emekçileri için cazip hale gelmesini sağlayacak teşvikler uygulanmalı. Örneğin devlet hizmet kadrosu olarak gelen hekimlerin görev sürelerinin 600 günden 300 güne düşürülmesini istiyoruz.
Hastanede çalışan hekim ve sağlık emekçilerinin ek ödemeleri tavandan yapılmalı, performans uygulamasından vazgeçilmeli.
Yıkılan ve yağmalanan aile sağlığı merkezleri, devlet eliyle tekrar yapılmalı, yağmalanan malzemeler karşılanmalı.
Hatay normal hale dönene kadar çalışılan her yıl için en az 3 ay yıpranma payı verilmeli.
Hatay normale dönene kadar sağlık emekçileri sayısı, depremden önceki sayının 2 katına çıkarılmalı.
Hatay’da bir an önce ikinci basamak hizmetlerin tam ve eksik bir biçimde sunulması için başta ameliyathanelerde ameliyatların yapılması olmak üzere hastanelerin ekip ve ekipmanlarıyla yapılandırılması sağlanmalı.
Acil bir şekilde pet görüntüleme merkezi kurulmalı.
Her mahalleye psikososyal üniteler açılmalı, psikolog ve psikiyatristlerin sayısı artırılmalı.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezleri yaygınlaştırılmalı.
Hastalık raporları en az 2024 yılı sonuna kadar uzatılmalı ve hastaların ilaçlarını direkt eczanelerden almalaı sağlanmalı.
Halk sağlığı açısından hayati değer taşıyan koruyucu hekimlik önlemleri ivedilikle sağlanmalı. Örneğin ilçe sağlık müdürlükleri, hastaneler ve bazı mahallelerde aşılama istasyonları kurularak, eksik aşılı çocukların aşıları tamamlanmalı.
Çocuklarda ve gençlerde beslenme eksikliği durumuna karşı okullarda, besin değeri yüksek ürünler ücretsiz verilmeli. Okul öncesi çocukların ve bebeklerin takipleri yapılmalı ve ona göre beslenme programı düzenlenmeli.
KETEM’ler aktif hale getirilerek kanser taramalarına bir an önce başlanmalı.
Enkazlar kaldırılırken kanunlara uyulmalı ve tozun çıkması önlenmeli.
Halkın temiz suya erişiminin kolaylaştırılması sağlanmalı.
Çadırlar acilen, konteynerler de en kısa zamanda kaldırılarak, prefabrik evlerin yerleştirilmesi sağlanmalı.
Aile sağlığı merkezleri ve hastanelere ulaşım kolaylaştırılmalı.
Şehir içi toplu taşıma araçlarının güzergahları, konteyner kent ve mahallelerde hastane içlerini kapsayacak şekilde düzenlenmesi sağlanmalı.
Hastane sevklerinin hızlı bir şekilde yapılabilmesi için ambulansların geçerken çok zaman harcadığı Belen Geçidi yerine Antakya’nın tünellerle İskenderun Otoyolu’na bağlanması sağlanmalı.”